Buldan: Milyonlar İmralı kapılarının açılmasını haykırdı

img
ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 2022 Newroz meydanlarına işaret ederek, “Milyonlar, İmralı’yla diyalog kapılarının bir an önce açılması talebini haykırdı” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Grup Toplantısı’nı düzenliyor. Toplantıda HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Buldan’ın konuşması öncesi Newroz kutlamalarının yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından söz alan Buldan, görkemli bir Newroz’u geride bıraktıklarını söyledi. Buldan, “Hakkâri’den Edirne’ye, Amed’den İzmir’e, Cizre’den Hatay’a, Şırnak’tan Bursa’ya, Van’dan Aydın’a, Cizre’den Muğla’ya, Mardin’den İstanbul’a kadar Türkiye’nin her yerinde 76 merkezde milyonlar alanlara aktı, iradesini ortaya koydu. Kürt halkının öncülük ettiği Newroz kutlamaları ülke sınırlarını da aştı. Frankfurt’tan Paris’e ve Londra’ya kadar milyonlarca insan Avrupa merkezlerinde de muhteşem Newroz mitinglerinde bir araya geldi. Milyonlar faşizme ve karanlığa inat tarihi bir coşkuyla Newroz alanlarında yekvücut oldu, ‘Zulüm varsa direniş de var’ diyerek inancı ve cesareti her alanda büyüttü. Kadınlar ve gençler başta olmak üzere milyonlar, barış ve özgürlüğü haykırdı, halk iradesinin yenilmez olduğunu bir kez daha alanlarda gösterdi” dedi. 
‘AMED’İN SESİ İSTANBUL’A ULAŞTI’
 
Kürt halkı ve dostlarının faşizmin karanlığına Newroz ateşiyle tarihi bir yanıt verdiğini ifade eden Buldan, “Türkiye’nin sol, sosyalist, devrimci, demokrasi ve emek güçleri, kadınlar, gençler, işçiler, emekçiler Newroz alanlarında halklar dayanışmasını, demokratik güç birliğini daha da büyüterek, demokrasi, barış, özgürlük, adalet ve emek için mücadele ortaklığından ve ortak gelecekten yana güçlü bir iradeyi de ortaya koydu. Kürt halkının Newroz alanlarında sergilediği görkemli direniş ve özgürlük talebi iktidarı rahatsız etmiş olmalı ki yüz binlerin aktığı Amed Newrozu’nda halkı engellemeye çalıştılar, kitleye, kadınlara hatta çocuklara varıncaya kadar arama işkencesi uyguladılar. Ama halkın Newroz alanına akmasını engelleyemediler. Amaçları boş Newroz alanları yaratmaktı. Böyle bir hayal kurmuşlardı. Fakat hayalleri suya düştü. Halk engelleri tanımadı. Bu kez medya sansürü uygulanarak milyonlar görünmez kılmaya çalışıldı. Ama bunu da başaramadılar. Amed’in sesi İstanbul’a, Serhat’ın sesi Ege’ye ulaştı. Halkların sesi de sözü de her yerde yankılandı” diye konuştu. 
 
‘NEWROZ’DAKİ BAŞARI HALKIMIZINDIR’
 
Tüm baskı ve engellemelere karşı görkemli bir direnişle yanıt verildiğine dikkat çeken Buldan, şunları söyledi: “Bu inanç ve kararlılığı demokratik siyasetle büyütmenin bir kez sözünü bu kürsüden veriyorum. Sizler bu ülkenin onurlu mücadelesinin öncülerisiniz. Newroz’daki coşku da başarı da zafer de sizindir. Her birinizi tek tek yürekten kutluyorum. ‘Şimdi Kazanma Zamanı’ şiarıyla gerçekleştirdiğimiz ve bir referanduma dönüşen Newroz’da milyonların verdiği tarihi mesajların, haykırdığı taleplerin herkes tarafından özellikle Ankara tarafından iyi okunması gerekir. Newroz; ülkeyi kuşatma altına almaya çalışan karanlığa karşı aydınlık geleceğin müjdecisi oldu. Karamsarlığa karşı büyüyen umut oldu. Korkuya karşı yükselen cesaret oldu. Evet; Newroz’da halkımız, halklarımız barış, demokrasi ve özgürlükteki ısrarını ve kararlılığını en güçlü bir biçimde dünyaya ilan etti.  Dünya halklarının başına bela olan tüm savaşlara karşı içeride ve dışarıda en güçlü barış hattını ortaya koydu. 
 
İMRALI KAPILARININ AÇILMASI HAYKIRILDI
 
Halkımız, rehine siyasetiyle, irade gaspıyla, darbeyle, halk iradesinin asla engellenemeyeceğini gösterdi ve ilan etti. Milyonlar, HDP etrafında en büyük kenetlenmeyi sağlayarak, kapatma ve kumpas davalarıyla demokratik siyasetin asla engellenemeyeceğini, buna izin vermeyeceğini ispat etti. Newroz, Kürt sorununun tecritle, Kürt düşmanlığıyla, inkâr ve imhayla değil, diyalog ve müzakereyle, barış politikalarıyla ancak çözülebileceğini gösterdi. Milyonlar, 2013 çözüm mektubunun, 2015 Dolmabahçe Mutabakatı’nın arkasında olduğunu bir kez daha gösterdi. İmralı’yla diyalog kapılarının bir an önce açılması talebini Newroz’da haykırdı. Kürt halkı, anadilde eğitim başta olmak üzere anadillerinin üzerindeki yasak, baskı ve asimilasyonun bir an önce kaldırılmasını haykırdı. ‘Anadilim onurumdur, kimliğimdir, sonuna kadar onuruma sahip çıkacağım’ dedi.”
 
NEWROZ UMUT OLDU
 
Kadınlar, 8 Mart'ın ruhunu Newroz alanlarına taşıyarak kadın özgürlüğünü bir kez daha güçlü biçimde haykırdı. Ülkenin kadınlarla özgürleşeceğini gösterdi. Newroz, değişimin ve özgür geleceğin gençlerin iradesi ve mücadelesiyle başarılacağını ortaya koydu. Newroz, emekçi yoksul halklarımız için büyük umut oldu. Ortak eşit geleceğin yolunu açtı. Ortak mücadeleyle, demokrasi ve barış ittifakıyla büyük değişimin gerçekleşebileceğini gösterdi. 
 
ÜÇÜNCÜ YOLU BÜYÜTECEĞİZ 
 
Halk, Kürt sorununda çözümsüzlük siyasetinde ısrar eden iktidara ve kalıcı çözümü için cesaret gösteremeyen siyasete çok net bir mesaj verdi ve çözümün yolunu gösterdi. Newroz, HDP’nin Üçüncü Yol siyasetinin, stratejisinin ortak ve eşit geleceği inşa edecek en güçlü yol olduğunu gösterdi. Bizler, halkımızın açtığı bu yolda, halkla, demokrasi güçleriyle, barıştan, birlikte yaşamdan yana olan herkesle, demokrasi ittifakını daha fazla büyüterek yürümeye devam edeceğiz. Bu yol bizi elbette ki zafere götürecektir. Bu yol, Türkiye’yi demokrasiyle, barışla, adaletle, özgürlükle mutlaka ama mutlaka buluşturacaktır. 
 
ZAFERİN SÖZÜNÜ VERİYORUZ
 
Newroz’un fotoğrafı geleceğin fotoğrafını ortaya koydu. Türkiye’nin geleceğini konuşmak isteyenler bir kez daha Newroz’a bakmalıdır. Çünkü geleceği şekillendirecek, büyük değişimi gerçekleştirecek irade oradadır. Bu irade dikkate alınmadan siyasetin de geleceğin de şekillenemeyeceğini herkesin bilmesi gerekir. Yıllardır onurlu bir yaşam için; demokrasi, özgürlük, adalet, eşitlik ve barış için mücadele eden halkımız başta olmak üzere bütün yol arkadaşlarımızın ve dostlarımızın Newroz’unu, ‘Şimdi Kazanma Zamanı’ diyerek, bir kez daha kutluyoruz. Buradan halkımıza, omuz omuza mücadeleyi sürdürerek Üçüncü Yol’u büyütmenin; kazanmanın ve zaferin sözünü veriyoruz.
 
FURKAN VAKFINA BASKILAR
 
Rotası demokrasi ve hukuk olmayan bir iktidar, zulümden, karanlıktan beslenir ve bunu pratikte de görüyor ve yaşıyoruz. Furkan Vakfı’nın Adana'da yapmak istediği basın açıklamasına, demokratik bir hakkın kullanımına kolluk güçlerinin yapmış olduğu insanlık dışı, hukuk dışı saldırı, AKP-MHP iktidarının siyasetteki, sokaktaki gerçek yüzünü herkese, tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Tüm saldırılar gibi bunu da en güçlü şekilde, şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Adana’daki tablo, uzun bir süredir karakollarda, cezaevlerinde görünmez kapılar ardında rutin hale getirilen işkencenin sokaklara taşmış ve açık alanda uygulanmaya başlanmış halidir. Bizler, yaşam hakkına kasteden bu zulümleri bu zalimleri Servet Turgut’un gördüğü işkence sonucu hayatını kaybetmesinden biliyoruz. Biz zalimleri, Barış Annelerinin sokak ortasında coplanmasından, yerlerde sürüklenmesinden, insanların sınırda, dur ihtarına uymadı yalanlarıyla vurulmasından biliyoruz ve tanıyoruz. Kemal Kurkut’un katledilmesinden ve sorumluların bizzat yargı tarafından korunmasından elbette ki biliyoruz. Kadınların sokak ortasında katledilmesinden ve erkek yargının erkek katillere arka çıkmasından biliyoruz. Çocukların panzerlerin altında ezilerek katledilmesinden biliyoruz. 
 
MUHARREM AKSEM’İN ÖLÜMÜ 
 
Hafta sonu Urfa’da 16 yaşındaki Muharrem Aksem’in güvenlik güçlerinin atış yaptığı alana 400 metre mesafedeki alanda sağ eli kopmuş halde cansız bedeni bulundu. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. Aksem ilk değildir. Bölge illerindeki askeri atış alanları ve sahipsiz mühimmatlar nedeniyle bugüne değin yüzlerce insan hayatını kaybetti. Aksem’in cansız bedeninin bulunduğu yer de atış yapılan bir bölgedir, meradır ve insanların geçtiği bir yerdir. Halka yönelik herhangi bir uyarının, bilgilendirmenin olmaması tehlikenin boyutunu daha da arttırmaktadır. Aksem’in ölümünün bütün yönleriyle aydınlatılması için etkin bir soruşturma derhal başlatılmalı ve sorumluluğu bulunanlar mutlaka açığa çıkartılmalıdır. AKP-MHP iktidarı, ölümün, işkencenin, cezasızlığın kol gezdiği bir ülke ortamını ne yazık ki yarattı. İşkenceye sıfır tolerans dediler. İşkenceciye tolerans iktidarı oldular. 28 Şubat’ın mağduruyuz dediler. Zulüm yarışında 28 Şubatçıların önüne geçmeyi başardılar. Hukukun üstünlüğü dediler, kendi hukuklarını yarattılar, ülkeyi hukuksuz bir hale getirdiler. 
 
SİYASİ SORUMLU İKTİDARDIR
 
Bunun en somut örneğini hasta tutsaklara olan yaklaşımda görüyoruz. Ölüm siyaseti, hasta tutuklulara yönelik düşmanlık hukuku AKP-MHP’nin iktidar siyaseti olarak karşımıza çıkmaktadır. Cezaevlerinin zulüm ve ölüm evlerine döndüğünü anlamak için sadece son on beş günde yaşananlara bakmak yeterlidir. Bakın; Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek başına hücrede tutulan 28 yaşındaki Sinan Kaya şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Şervan Can Güder henüz 20 yaşındaydı, Van F tipi Cezaevinde kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve yaşamını yitirmek üzereyken tahliye edilen hasta tutsak Hayri Karaş, tahliye edildikten sadece 10 gün sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin siyasi sorumlusu; insan haklarını ve hukuku değil, 12 Eylül darbecilerini referans alan AKP iktidarıdır.
 
ADALET ÇÖKERSE VİCDAN ÇÖKER
 
Sincan Cezaevi’nde tutulan yüzde 80 engelli Mehtap Şentürk hakkında ‘mevcut tedaviden yeterli yarar görmediği’ saptanmasına rağmen cezaevinde kalabilir raporu verildi. Diyarbakır’da son 20 günde infazları ertelenen 4 tutsaktan ikisi dışarıda hayatını kaybetti, diğer ikisi ise tutuklanıp yeniden cezaevine konuldu. Bu kişilerden biri felçli, diğerinin de hastalığının tedavisi yok. Arkadaşımız yoldaşımız Aysel Tuğluk da cezaevindeki ağır hasta tutsaklardan biri olup hepsiyle aynı hikâyeye sahiptir. Kendisine demans tanısı konulmasına ve cezaevinde tek başına yaşamını idame edemeyecek olmasına rağmen tahliyesi engellenmektedir. Kinle, intikamla, düşmanlıkla hareket eden bir iktidar ve devlet aklı, sadece insanlığı değil, adaleti öldürmekte, karanlığı da büyütmektedir. Adalet çöktüğünde, hukuk ortadan kalktığında ülke çöker, toplum çöker, insanlık çöker, vicdanlar çöker. 
 
TUTUKLULAR SAHİPSİZ DEĞİL
 
Buradan Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum. Cezaevlerine toplama kampına dönüştüren bu işkence uygulamasına bir an önce son verin çağrımızı yinelemek istiyorum. İnsanlık onuru ve kalıcı barışın tesisi için Aysel Tuğluk arkadaşımız başta olmak üzere tüm hasta tutsakları derhal tahliye edin. Tahliyelerini gerçekleştirin. Hasta tutsaklara yaklaşım, tüm toplumun ve demokratik kamuoyunun vicdanını derinden yaralamaktadır.  Bu sese kulak verin! İnsani, hukuki adımları bir an önce atın! Toplumsal yaraları daha fazla büyütmeyin! Bu ülkenin ihtiyacı düşmanlık hukuku değil, insanlık hukukudur. Ve şunu da unutmayın. Tutuklular asla sahipsiz değildir. Milyonlar olarak tutukluların yanındayız. Onların yaşam hakkını ne pahasına olursa olsun savunmaya devam edeceğiz.  
 
İKTİDAR YIKIM GETİRDİ
 
İktidarın sokakta, cezaevlerinde uyguladığı zulüm politikası halkın sofrasında da açlık ve sefalet olarak ne yazık ki sürmeye devam ediyor. AKP Genel Başkanı, ‘Hayat pahalılığının farkındayız’ diyor. ‘Halkı enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diyerek her gün bunları söylemeye devam ediyor. Sanırsınız 20 yıldır iktidarda olan kendileri değilmiş sanki muhalefet partisi gibi konuşuyor. Bir zamanlar ‘Bir mermi kaç para’ diyen zihniyet şimdi hayat pahalılığından söz ediyor. Krizin nedeni sizin bu mermi siyasetinizdir. Talan ve savaş siyasetinizdir. Biz bunun farkındayız. Ekranlara çıkınca ekonomik sorunların farkındayız diyorlar, bir de hiç sıkılmadan ‘Biz çözeriz’ yalanını her gün halka anlatmaktan vazgeçmiyorlar. İktidarda olan sizsiniz. Neden çözmüyorsunuz diye HDP olarak halkımız adına size sormak boynumuzun borcu ve sorumluluğumuzdur. Bırakalım çözümü; çözüm isteyen üreticilerle dalga geçercesine ‘Manda yoğurdu yiyin’ diyen bir AKP Genel Başkanı var. Millet kuru ekmek bulamıyor, o, manda yoğurdu, kestane balı, Medine hurması, yulaf yiyin diye ekranların başında halkımıza bunu söylemekten utanmıyor, sıkılmıyor. Halka önerdikleri çözüm budur. Türkiye gerçeklerinden kopan, toplumdan kopan, kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen iktidarın ülkeyi getirdiği nokta tam anlamıyla yıkımdır, çöküştür. 
 
ZENGİNE KUR-FAİZ GARANTİSİ
 
Bunların bir diğer çözümü de biliyorsunuz; ‘Uzun kuyruk olmasın diye et fiyatlarına yüzde 48 zam yaptık’ diyen Et ve Süt Kurumu Genel Müdürünü görevden almak oldu. Müdür gitti ama zamlar yerinde duruyor. Müdür yanlış yaptıysa, zammı neden geri almadınız? Almazlar, çünkü onların dertleri kendi çıkarlarıdır, paradır, kendi rantlarıdır. Paradır! Bakın. Geçen hafta itibariyle hazineden, yani halkın vergilerinden ‘Kur Korumalı Mevduat Sistemi’ ile bir avuç zengine ve yandaşa sadece 3 ay için 14 Milyar TL ödeme yaptılar. Üretime, çiftçi, esnaf ve gençlerin borçlarına yani istihdama ayrılması gereken kaynakları garanti ve faiz ödemelerine harcadılar. Zengine kur-faiz garantisi, müteahhide yol, köprü rant garantisi, halka ise yoksulluk dayatması. İşte bunların sisteminin özü tam da budur!  Yine geçen hafta müjde verir gibi Çanakkale Köprüsü’nün açılışını gerçekleştirdiler. Bu köprünün maliyeti 2.7 Milyar Euro. Yani 44 Milyar TL. Günlük 45 bin araç garantisi var, geçiş ücreti ise 272 TL. Her bir rakam AKP iktidarının asıl amacının ihale ile rant dağıtmak olduğunu bizlere gösteriyor. Yaptıkları köprüler, halkın cebi ile yandaşın kasası arasında kurulan soygun köprüsüdür. 85 milyonun rızkını 5’li çeteye bağladıklarını bir kez daha görüyoruz.  Neredeyse 10 bakanlığın bütçesinden daha fazla bir bütçe ile yandaşa rant dağıtımıyla halkın 11 yıllık geleceğine garanti ödemeleri adı altında ipotek koydular.  İktidardan gittiklerinde bile yandaş şirketlerinin kazanması için dalavere peşindeler. 
 
HALKA KAYNAK YOK 
 
Bizler her fırsatta çiftçinin, esnafın, öğrencinin, emekçinin, kadınların, gençlerin, engellilerin desteklenmesi için önerilerde bulunurken, iktidar ise kaynak yok dedi. Halka kaynak yok, ama kendilerine gelince bolca kaynağın olduğunu görüyoruz.  İşte 3 ayda Kur Korumalı Mevduat ile yandaşa verdikleri 14 Milyar TL önemli bir kaynaktır. Ederinin 3 katına yapılan Çanakkale Köprüsü için yıllık 300 milyon Euro ödeme garantisi elbette ki bir kaynaktır. Alın size kaynak! Ancak ortada bu kaynakları çalan bir cendere, bir şeytan üçgeni var. Geçen hafta grubumuz 5’li çetenin aldığı ihalelerin araştırılması için meclis araştırması açılmasını talepte bulundu. AKP-MHP önergemizi her zaman olduğu gibi reddetti. Çünkü gerçeklerin açığa çıkmasını istemiyorlar. Vatandaşın, dönen dolapları bilmesini istemeyen bir iktidar var.  
 
5’Lİ ÇETENİN BAŞINDAKİ ŞİRKET AKP’DİR
 
Meclis’e yeni getirdikleri bir torba yasa var. 5’li çete denilmesini yasaklayan bir yasadır bu yasa. Hırsıza hırsız, çeteye çete denilmesini yasaklamak istiyorlar. 5’li çeteye dokunulmazlık kazandırmaya çalıştıklarını biliyoruz. Çünkü bunlar çıkar ve rant ortaklarıdır. 5’li çetenin başındaki en büyük şirket AKP’dir. Şirketin merkezi de Saray’dır. Halk aç, perişan. Çözüm bekliyor. İktidar ise 5’li çetesi için özel bir kanun çıkartıyor! Meclisi bunun için çalıştırıyor. İşte kirli ve karanlık zihniyet tam da budur. Ne yaparsanız yapın! Biz hırsıza hırsız, çeteye çete demeye devam edeceğiz. Ve günü geldiğinde hileli ihalelerinizin dosyaları bir bir açılacak hiç merak etmeyin.
 
İKTİDARA ASGARİ ÜCRET ÇAĞRISI
 
Mübarek Ramazan ayı başlıyor. Halk, büyük bir yoksullukla, açlık ve sefaletle Ramazan’ı karşılıyor. Çünkü insanların bir gram yiyecek alabilecek imkânı ve gücü kalmadığını anlattığım tablo gösteriyor. İnsanlara sadece suyla açılabilecek bir iftar sofrası bıraktılar. ‘Halkı enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diyen iktidara buradan çağrı yapıyorum: Gelin Ramazan’dan önce; meclisi etkin bir şekilde çalıştıralım. Eriyen asgari ücreti hemen yeniden belirleyelim. Ki grubumuz asgari ücretin üç ayda bir belirlenmesi için kanun teklifi de verdi, hemen bunu meclisten geçirelim. En düşük emekli maaşını asgari ücret düzeyine hemen getirelim. Akaryakıt, ulaşım ve iletişimdeki ÖTV’yi hemen kaldıralım. Açlık sınırının altında olan ihtiyaç sahibi 12 milyon haneye Ramazan destek programı kapsamında 5 bin lira destek verelim. Ekmek ve et fiyatları tüketiciye yarı fiyatında verilmesini sağlayalım. Esnafın indirim maliyetini ise devletin karşılaması için düzenleme yapalım. Tüm bunlara kaynak yaratmak için, kur, köprü ve yol garanti ödemelerini derhal durduralım. Var mısınız? Halkı enflasyona ezdirmeyeceğiz laflarıyla bu işler olmaz. Gelin gerekli acil adımları bir an önce atalım. 
 
DÜŞÜŞÜN SEBEBİ SUÇ EKONOMİSİDİR
 
Dün, belli ürünlerde KDV’yi yüzde 8’e indirdiklerini açıkladılar. Raflardaki fiyatlara yansımasının olmayacağı ortadadır. Maliyet artışına yol açan nedenler ortadan kaldırılmadan tek başına KDV indirimi halkı rahatlatmaz. Onun için akaryakıt ve ulaşımdaki ÖTV kaldırılsın diyoruz. Mazot fiyatları indirilsin, çiftçiye teşvik verilsin diyoruz. Bu kürsüden hep söylüyoruz, halkın yoksullaşmasının, enflasyonun, TL’deki düşüşün nedeni suç ekonomisidir, savaş ve rant ekonomisidir. Milyonların işsiz geçirdiği günlerin, ekmeksiz sofraların, aç yatılan gecelerin, umutsuz bırakılan yarınların, boş iftar sofralarının, ödenemeyen borçların sorumlusu AKP-MHP iktidarının talan ve rant düzenidir. Halkı krizle yaşamaya alıştırmaya çalışıyorlar. Buradan hayır diyoruz. 
 
SOYGUN DÜZENİNİ KABUL ETMİYORUZ
 
Emekçi yoksul halklarımız bu düzene alışmadı, alışmayacak. Alışmayacağız. Bu soygun düzenini kabul etmedik, kabul etmiyoruz ve kabul etmeyeceğiz. İktidar ve yandaşları ihya olsun diye insanlar bu çileye, bu zulme katlanmak zorunda değildir. Kendi ekonomik ve siyasi çıkarlarını garanti altına almak için her türlü hukuksuzluğu yapan zihniyete karşı hep birlikte dur diyeceğiz. Kimse bu düzene mahkûm ve mecbur değildir. Başka bir yol elbette ki mümkündür. O yol da bellidir: İşçisiyle, emekçisiyle, emeklisiyle, üreticisiyle, kadınıyla, genciyle, ezilenleriyle, tüm farklı kimlik ve inançlarıyla tüm güçlerimizi birleştirmek, bu düzeni değiştirmek için, irademizi de itirazımızı da sesimizi de sözümüzü de birleştirmek ve büyütmektir. 
 
SEÇİM KANUNU
 
Bu iktidarın bir hikâyesi kalmayınca, halktan umudu kesince şimdi de başka bir oyun peşindiler. Seçim kanunlarıyla oynamaya başladılar. Sandığa girmeyecek oyun, sandıktan çıkması için yol bulmaya çalışıyorlar. Yani ikna yoluyla elde edemeyecekleri oyları, hileyle alma peşinde olduklarını biliyoruz. Ülkedeki ekonomik krizi biz çözeriz diyen iktidar, seçim hileleriyle kendi siyasi krizini çözme arayışındadır. Bugün genel kurulda görüşülecek yasanın de özü tam da budur! Bunun için ne yapıyorlar? YSK’yı, il-ilçe seçim kurullarını, eşi görülmemiş dalavere yöntemleriyle tümden ele geçirmeye çalışıyorlar. 
 
HALK SİZE GEREKEN CEVABI SANDIKTA VERECEK
 
Ama bunlar boşuna nafileler. Sizin hilecilikte ustaysanız, halk da bu hileleri bozmakta ustadır. Öyle bir fark yiyeceksiniz ki, YSK da seçim kurullarınız da hileleriniz de sizi kurtarmaya yetmeyecektir. Sevgili Sırrı Süreyya’nın meşhur deyimiyle ‘xim-xiş’ olacaksınız. Küçük ortakları için barajı yüzde 7’ye indiriyorlar. Diyet ödüyorlar. Ver başkanlığı, al barajı alışverişidir bu. Kürtler Meclis’e girmesin diye koydukları barajı şimdi küçük ortakları MHP Meclis’e girsin diye indiriyorlar. Biz bu barajı yıkalı tam 7 yıl oldu. 7 Haziran’da yıkmıştık, geçersiz kıldık. Bir anlamı kalmayınca da şimdi kendileri için indirmek zorunda kaldılar. Ne diyelim? Hayırlı uğurlu olsun. Ama halk size gereken cevabı sandıklarda verecek haberiniz olsun. Bu getirilen seçim yasası teklifi ile ilgili arkadaşlarımız komisyon sürecinde HDP’nin tutumunu ortaya koydu, koymaya da devam edecek. Genel kurulda da demokratik muhalefetimizi en güçlü şekilde yapacağız.
 
SEÇİM HİLELERİ TERS YÜZ OLACAKTIR
 
Bakın birçok Avrupa ülkesinde tüm siyasi partilerin parlamentoda temsiliyet kazanması için kolaylık sağlanıyor. Neden? Çünkü her bir yurttaşın düşüncesi önemlidir ve kıymetlidir. Gelin, halk iradesinin tam temsiliyetinin önündeki tüm engelleri kaldıralım. Bu parlamentoyu tarihinin en çoğulcu, en katılımcı parlamentosu haline getirelim. Var mısınız? Amacınız demokratik temsiliyet ise buyurun? Hodri meydan diyoruz size. Ama dertleri demokratik siyaset ve temsiliyet olmadığını biliyoruz. Bunun adı seçim hilesidir. Siyaseti bu yasayla dizayn etme arayışıdır. Şimdiden söyleyeyim. Seçim hileleri, siyasi mühendislik gayretleri seçimlerde ters yüz olacaktır.
 
TÜRKİYE’NİN ANAHTARI HDP OLACAKTIR
 
Bir de şunun altını önemle çizmek istiyorum: Hiç kimse HDP’yle ilgili yanlış bir hesap yapmamalıdır. İki gün önce Şırnak kongremizde de ifade ettim bugün tekrarlıyorum. HDP’siz siyaset, HDP’siz, parlamento, HDP’siz Türkiye, HDP’siz değişim hesapları yapanlar var. Kendilerine siyaset çöplüğünde şimdiden yer ayırsınlar. Geçmiş dönemde Kürtleri ve siyasetini tanımayanlar gibi onlar da siyasi çöplükte yer alacak. AKP ve MHP’nin yeri siyaset çöplüğünün dibidir. Siyaset HDP’yle yönünü ve yolunu bulacaktır. Değişim HDP’yle olacaktır. Türkiye’nin anahtarı HDP olacaktır. Milyonların iradesini yok sayarak, ‘HDP’nin kapatılması’ üzerinden masa başında siyaset analizi yapanlara da sesleniyorum; tarihin en büyük ve en doğru siyaset analizini her zaman olduğu gibi bu seçimlerde de yine halkımız, halklarımız yapacaktır. Ve fena halde yanılacaksınız. Analizleriniz de, siyasetiniz de çöp olacaktır. İşte Newroz alanları halkımızın en büyük siyaset analizidir!  Hepinizi selamlıyorum.  Yolunuz ve yolumuz açık olsun.”

Diğer başlıklar

30/03/2022
14:11 7 partiden açıklama: Antidemokratik seçim sistemini kabul etmiyoruz
14:05 HDP’den Aksem açıklaması: Sorumlular cezalandırılmalı
13:48 HDK: Ekolojik krizin müsebbibi olanlar çözüm geliştiremez
12:49 Duygu Delen davasında sanık savunmasıyla aklandı
12:47 Gölköy’de HES projesine iptal
12:07 Kadının cenazesi 5 gündür toprağa verilemiyor
11:20 Öcalan'a özgürlük çağrısı: 8 Mart ve Newroz ruhuyla Amara'ya
10:59 Şenyaşar ailesi: Dünya duydu, Cumhurbaşkanı duymadı
10:58 İstanbul’da bir kadın katledildi
10:10 Bayram Balcı'dan şiir albümü: Hüt
10:05 Kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik kanun teklifi komisyondan geçti
10:04 1’i çocuk 4 kişiye polis şiddeti
10:03 Birçok kentte evlere baskın düzenlendi
09:41 Önen, 50’nci yılda Mahir’leri anlattı: Pusulayı yeniden ele almamız lazım
09:13 ‘Kanal İstanbul’ güzergahındaki Şahintepe Mahallesi taşınmak isteniyor
09:13 Başûrlu gazeteciler, KDP'nin baskılarını anlattı
09:12 Kadınlar gözaltı ve tutuklamalara karşı yılmıyor
09:10 HDP Erdemli ilçe binası üç defa saldırıya uğradı failler yakalanmadı
09:09 Tuvalet kapısını da ranta çevirdiler
09:03 9 nüfuslu aileden 6'sı hasta: Destek olun
09:03 Kayyım siyaseti AKP'ye kaybettirdi
09:03 Kayyımlara karşı belediyesiz belediyecilik
09:02 Vanlılar: Krizin sorumlusu AKP'yi seçimde göndereceğiz
09:02 Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nde egemenlik arayışı
09:01 Barzani ailesine çağrı: Yanlıştan dönün
09:01 ‘Hiçbir güç Kürt halkı ve Öcalan’ı birbirinden ayıramaz’
09:00 30 MART 2022 GÜNDEMİ
08:42 Ağır hasta tutuklu Güler, Menemen Cezaevi’ne sevk edildi
00:14 Seçim kanunu görüşmelerinde muhalefetten iktidara: Yolcusunuz
29/03/2022
23:42 Beştaş’tan AKP'ye‘Newroz’ göndermesi
23:10 Yoğun ilgi gören Kürt Film Festivali sona erdi
21:59 Kazakistan'da Kürt köyünde ırkçı saldırı
20:42 Bagok'ta askeri operasyon
19:54 Korona tablosu: 63 vefat, 16 bin 190 yeni vaka
19:37 İHD ve ÇHD’den Aksem tepkisi: Bir kıyımı daha normalleştirmeyeceğiz
18:22 ‘Adarok’ ile baharı karşıladılar
17:20 Oluç: Faiz lobileri kazandıkça halk kaybediyor
17:04 Amedspor’dan maça katılım çağrısı
17:01 Çocuğa cinsel saldırıda bulunan fail tutuklandı
16:58 Rusya-Ukrayna müzakerelerinde 8 ülkeye 'garantörlük' çağrısı
16:35 Hazna Sü'nün ölümüne sebep olan uzman çavuş tutuklanmadı
16:31 Kobanê Davası’nda mahkeme heyeti HSK’ye şikayet edildi
16:07 Adalet Nöbeti devam ediyor: Bu çığlığa ses olun
16:01 Barış Annesi’nden Adalet Bakanlığı'na: Görevini yerine getir
16:01 Kobanê Davası’nda ölen tanığın ifadesi okundu: Polisler darp etti
15:37 İBB'nin AKP'li Meclis üyesi partisinden istifa etti
15:36 Görme engelliler: Oylarımızı tek başımıza kullanmak istiyoruz
15:33 Mahir Çayan anmasına saldırı: Boyun eğmeyeceğiz
14:46 DAİŞ Hol Kampı'na saldırdı, tamamı yakalandı
14:39 ŞPO'dan imar değişikliğine itiraz çağrısı
14:33 Ömeroğlu: Yasa siyasi iktidarın insafına bırakıyor
14:29 ORÇEV: Artık fiili mücadeleye geçeceğiz
14:18 'Balcılar Barajı ekosistemi yok edecek'
14:02 CHP: Aksem hedef gözetilerek mi öldürüldü?
13:58 Jandarmanın öldürdüğü Kürtler Kobanê Davası’nda maktul oldu
13:57 Melek Karaaslan davasının gerekçeli kararı: Ölüme terk edildi
13:43 Edirne’de aynı aileden 4 kişi katledildi
13:42 İşkenceye maruz kalan gençler tutuklandı
13:42 İHD: Muharrem Aksem'in yaşam hakkı ihlal edildi
13:41 Çiyayê Mazî’de askeri operasyon
13:41 EGE-TUHAYDER: Tüm siyasi tutuklulara özgürlük
12:46 Buldan: Milyonlar İmralı kapılarının açılmasını haykırdı
12:43 5 yaşındaki Efe'nin ölümüne sebep olan polise beraat
12:32 Deniz yosunları tekrar ortaya çıktı
12:10 Bahçeli bu kez anket şirketlerini suçladı
12:03 AYM’den kayyım protestolarında kesilen para cezalarına ‘hak ihlali’ kararı
12:02 Suçunu itiraf eden cinsel saldırıda bulunan korucu serbest bırakıldı
11:49 10 yıldır yargılanan avukatlara 'doktorlara mukavemet’ cezası!
11:42 İhraç edilen otobüs şoförleri hakkında hak ihlali kararı
11:36 Emine Şenyaşar’dan Erdoğan’a: Hiç mi vicdanı yok?
11:33 Avukatlardan İmralı başvurusu
10:53 Çocuğa tecavüz girişiminde bulunan erkek tutuklandı
10:41 Şırnak ve Ardahan’da 3 kişi gözaltına alındı
10:20 Maden ihalelerine karşı birlikte mücadele çağrısı
10:13 Görme engelliler, gizli oy kullanmak için yasa istiyor
10:13 ‘Çeşme Projesi’nin bilirkişi raporu
09:47 Hazargöl: 2022 Newrozu AKP-MHP’nin sonudur
09:46 Peşmerge Komutanı Feysel: Savaşı ihanet olarak görüyoruz
09:30 Sibel Balaç'ın ölüm orucu 100'üncü gününe girdi
09:12 AYM, basın açıklamalarına katılanlara verilen para cezasını ihlal saydı
09:06 AKP’nin seçim oyunları: Z kuşağına barikat
09:06 CHP Avrupa Konseyi'nde kayyımları savundu: İçeride başka dışarıda başka
09:06 Muharrem Aksem ilk değil: Sorumlular cezalandırılmalı
09:05 Sincan Cezaevi’nde Newroz kutlamasına disiplin soruşturması
09:05 Psikologdan tutukluya 'intihar edeceksin değil mi?' sorusu
09:05 Somalililere 'Paranıza el koyarız' tehdidi
09:02 Av. Yılmaz: Hasta mahpusların ölümüne alışmayalım
09:02 Uzmanlar: Ankara Çimento Fabrikası yıkılırsa asbest yayılacak
09:01 Kadın Emeği Pazarı esnafı: Şimdi daha güçlü hissediyoruz
09:01 Penteker: Öcalan'ın özgürlüğünden yoksun olmaması gerekiyor
09:01 Fincancı: ATK’lerin tek adres gösterilmesi ciddi bir sorun
09:00 29 MART 2022 GÜNDEMİ
28/03/2022
23:50 Rusya-Ukrayna heyeti İstanbul’a geldi
22:09 Koronadan 61 kişi daha hayatını kaybetti
21:24 Urfa’da iş cinayeti
20:44 Eyyübiye ilçesinde 5 yaşındaki çocuğa cinsel saldırı
19:38 İzmir'de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
18:56 Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü görevden alındı
18:45 AYKAY-DER’den ‘Kahramanlık Haftası’ etkinliği
18:25 Depremzedelerden AKP İzmir İl Başkanlığı’na yürüyüş
18:22 Silvan’da Serhivde ziyaretleri
18:17 Türk: Kobanê Davası, Kürtleri sindirmeye yönelik bir dava
17:48 Sinop’ta nükleer santral davasında karar çıkmadı
17:42 Demirtaş’tan mahkemeye: Onurunuzu koruyun, dosyadan çekilin
17:28 Mira Güneş'in failine gönderilen mektup incelenecek
16:53 Polis trafikte durmadığı iddiasıyla bir kişiyi katletti
16:51 Tecavüz faili adına kadını tehdit eden polisler tanık olarak dinlenecek
16:40 Adalet Nöbeti: Cezaevinden tabutlar çıkmasın
16:15 İşçiler: İşe alınmazsak her yeri eylem alanına çeviririz
16:00 Newroz’daki 'kıyafet alerjisi' bebeğe kadar uzandı
15:46 Bartın'da ÇED kararına iptal davası
15:39 Sinemacılardan uluslararası festivallere eleştiri
15:29 ‘Hasta tutsaklara eziyet ediliyor’
15:20 Roboski İçin Adalet Girişimi: Adaleti sağlayana kadar uyutmayacağız
15:12 Beştaş: Newroz’u değerlendirmeden HDP’yi tartışmayın
15:02 Ahmet Türk: DAİŞ’in vahşeti karşısında suskunluğumuz düşünülemezdi
14:46 ‘Yaşlılık Türkiye’de hastalık olarak görülüyor’
13:49 TGC: Kanun teklifi ifade özgürlüğüne yeni bir darbedir
13:48 HDP’ye yapılan saldırıya kınama
13:44 Aksem’in ön otopsi raporu: Vücuttan 12 metal parçası çıkarıldı
13:32 Kobanê Davası: Çolak ile ilgili iddia gerçekse beraat verilmeli
13:00 Bursa İnfaz Hakimliği’ne İmralı başvurusu
12:02 DFG'den 'Dört Duvar Arasında Gazetecilik' raporu
11:59 28 Mart direnişleri: Çocuk da olsa kadın da olsa...
11:56 Faile arka çıkan yargının ‘indirim’ memnuniyetsizliği!
11:40 Ağır hasta tutuklu Nebioğlu için ATK raporu bekleniyor
10:57 Muharrem Aksem’in ölümü Meclis’e taşındı
10:16 Şenyaşar ailesi: Taleplerimizi ertelemeyin
10:08 Bir halkın yeniden doğuşu
09:04 Pazarcı mal getiremiyor, halk pahalılıktan alamıyor
09:02 Bahadır: Sağlıkta şiddet ancak sistemin değişimiyle son bulur
09:02 Direnişte olan işçilerin talepleri ortak
09:00 Urfa’da inşaat işçilerinin yevmiyesi yıllardır yerinde sayıyor
09:00 28 MART 2022 GÜNDEMİ
08:54 94'üncü Oscar Ödülleri sahiplerini buldu
27/03/2022
23:54 Efrîn’in Mabata ilçesine saldırı: 10 çocuk yaralı
22:51 Kovid-19’dan 64 yeni vefat tespiti
20:12 Temel: Öcalan’a uygulanan tecrit, Kürt sorununun çözülmesi önünde bir engel
19:31 Ukrayna ve Rusya 28-30 Mart'ta İstanbul'da görüşecek
19:25 TİP'ten ‘Doğada İnat Mitingi’
18:59 HDK ve HDP Karadeniz'de bölge toplantısı yaptı
18:24 Gazeteci Canözer hakkında 5 yıl ceza istemi
18:02 Mersin’de ‘Kahramanlık Haftası’ etkinliği
17:09 HDP Erdemli İlçe binasına yapılan saldırı kınandı
16:31 Kırgızistan’da yakalanan Dink suikastı sanığı Ahmet İskender, Türkiye'ye getirildi
16:22 Bayındır: Newroz umut oldu
Buldan: Barışın önündeki barajları da aşacağız
16:08 DEVA'dan istifa eden bir grup genç HDP'ye katıldı
16:06 Kürt Film Festivali 4’üncü gününde
15:51 TUAY-DER: Hasta tutuklular hukuk dışı uygulamalarla karşı karşıya
15:46 Van'da Adalet Nöbeti: Tecridi kabul etmiyoruz