Başaran’dan kadınlara ittifak çağrısı: Gelin hep beraber konuşalım

img
ANKARA - Erkek egemen sistemin kadınlara ve halklara yönelik savaş ittifakına karşı Kadın İttifakı çağrısı yapan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, kadınların alternatifsiz olmadığını belirterek, “Gelin barışı ve kadınların ittifakını, dayanışmasını hep beraber konuşalım” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, gündeme dair Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına kadın cinayetlerine dikkati çekerek başlayan Başaran, kadınların yaşamak için verdiği mücadeleleri hatırlatarak, “Kadınlar, farklılıklarıyla, dilleriyle, duruşlarıyla bütün engellere rağmen barikatları tek tek aşarak, 8 Mart meydanlarını doldurarak direnişi ortaya koydular” dedi. 
 
Bütün engellemelere rağmen kadınların net ve kararlı olduklarını belirten Başaran, “Yine 8 Mart’ta ortaya çıkan bu coşku, kararlılık ve motivasyonla iktidarın bütün engelleme çabalarına ve zayıflatma eğilimine rağmen Amed’de, İstanbul’da, Şırnak’ta, Van’da, Adana’da, Mersin’de, Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında genç, kadın, yaşlı, çocuk milyonlar alanları doldurdu. Bizce çok net mesajlar verdiler. Alanları dolduranlar, uygulanan baskı politikalarına karşı geri adım atmayacaklarını bir kez daha duruşlarıyla, attıkları sloganlar ve renkleriyle ifade etmiş oldular. Bu ortaya çıkan tablodan sonra herkesin bir kez daha durup düşünmesi ve değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye belirtti.
 
 
NEWROZ ALANLARI MESAJI VERDİ 
 
Newroz meydanlarında ortaya çıkan tablonun ise hem iktidara hem muhalefete hem de kendi partilerine mesaj verdiğini ifade eden Başaran, “Şimdi herkesin bir kez daha şapkasını önüne koyup bu süreci ve geleceği planlaması gerektiğini söylüyoruz. Bizlere de çokça sorumluluk yükledi halkımız. Bu süreçte mücadeleyi daha da büyütme ve sorunları çözme perspektifi, esas adres olduğumuz halkımız bir kez daha ifade etti” ifadelerini kullandı. Newroz ve 8 Mart’ta verilen en önemli mesajların tecrit ve cezaevlerindeki duruma dair olduğunu belirten Başaran, “Sayın Öcalan üzerinde yürütülen mutlak tecrit politikasına ve son bir yıldır neredeyse kendisiyle hiçbir görüşme yapılmamasına karşı verilen refleks, bu politikadan vazgeçilmesi, Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin özgürce toplumla paylaşılmasının önünü açılmasıydı” diye belirtti. 
 
DÜŞMAN POLİTİKASI 
 
Cezaevlerine yönelik uygulamalara karşı da net mesajların verildiğini hatırlatan Başaran, “Bugün Türkiye cezaevlerinde, her gün Adli Tıp Kurumu’nun düşmanca politikaları, politik bir tavır takınması nedeniyle cenazeler çıkmaya devam ediyor” dedi. Başaran, açıklamalarının devamında ise şu ifadelere yer verdi: “Aysel Tuğluk, hastalığı devam etmesine rağmen bu düşman politikalarının bir sonucu olarak cezaevinde tutulmaya devam ediliyor ve hastalığının ilerlemesine sebep olunuyor. Bunun nedeni iktidarın politikalarıdır. Bizler de bu politikalara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. İktidara buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz. Cezaevlerindeki her ölümden iktidar sorumludur. Sadece geçen haftalar içinde iki cenaze çıktı cezaevlerinden. İktidar bu sorumluluktan kaçamayacak. Cezaevlerinde yürütülen tecrit politikalarına, hasta tutsaklar üzerindeki düşmanca politikalara derhal son verilmesi gerekiyor. 
 
49 KADIN KATLEDİLDİ 
 
Ve tabii ki bizim esaslı gündemlerimizden olan ama maalesef iktidarın gündemine almamak konusunda ısrarcı olduğu kadına yönelik şiddet ve cinayetler var. Sadece 2022 yılının ilk 2 ayında 49 kadın erkek şiddeti sonucunda katledildi. 49 kadın şüpheli bir biçimde bu süreçte yaşamını yitirdi. Biz biliyoruz ki, yaşamlarını yitirmelerinin birçoğu erkek şiddeti sonucunda katliamdır. Son 3 ayda 8 kadın balkonlardan düşerek, yaşamını yitirdi. İstanbul Kağıthane'de 4 gün haber alınamayan ve bizim de bulunması için çok çaba sarf ettiğimiz 26 yaşındaki Seher Akkoyun, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Van Muradiye’de intihar ettiği öne sürülen ve ağır yaralı olarak yoğun bakımda tedavisi devam eden Sinem Dinçer maalesef bu süreçte yaşamını yitirdi. 
 
ERKEK FAİLLERE YARGI ZIRHI
 
Yine sistematik işkence gören ve yaşamını yitiren Melek Karaaslan’ın davasının gerekçeli kararı açıklandı. ATK, tıpkı hasta tutsaklarda olduğu gibi kadınlara yönelik de düşmanca bir tutum almaya devam etti. Duygu Delen davasında da maalesef iktidarın yargısı yine bizleri ve kadınları şaşırtmadı. Erkeğe beraat vererek, yine aklamış oldu. Şırnak Uludere’de 15 yaşındaki S.A. adlı çocuğun cinsel saldırıya maruz kaldığı ortaya çıktı. Cinsel saldırıda bulunan kişinin AKP’li Uzungeçit Belediyesi Başkanı Cemil Yıldız’ın yakın koruması olduğu, istismarın da uzun süredir devam ettiği kamuoyuna yansıdı. Yine Van Gürpınar ilçesinde, bir çocuk 2021 yılının Kasım ayında korucu Faik Dural ve Mahmut Hangül tarafından cinsel istismara uğradı ve yine iktidarın yargısı bizi şaşırtmadı. Korucu Faik Dural, bir süre sonra tutuklandı. Suçunu itiraf etmesine rağmen tutuklandıktan bir süre sonra (2 ay) tahliye edildi. 
 
‘ERKEKLİK İNDİRİMİ’NE KILIF!
 
Türkiye’de istismar ve kadına yönelik şiddette böyle bir tablo varken, kadınlar evlerde, sokak ortasında, işyerlerinde erkek şiddetiyle yüz yüzeyken iktidar Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) bir değişiklik önerisi getirdi. Hem Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda hem de Adalet Komisyonu’nda kadın arkadaşlar da bu konuya dair düşüncelerimizi ifade etti. Maalesef yasa, bu haliyle Adalet Komisyonu’nda geçmiş oldu. Bu yasada neyin olduğu çokça tartışılıyor. Bu yasayla beraber ‘erkeklik indirimi’ olarak adlandırdığımız ‘ihlal indirimi’ne başka bir kılıf bulunmuş durumda. Bunun adına ‘pişmanlık indirimi’, esasında yine fail olan erkeklere ‘erkeklik indirimi’ getirmek için getirilen bir düzenleme. 
 
Erkekler daha önce mahkeme salonlarında kravat takarak, el pençe divan durarak, indirim alıyordu. Şimdi iktidar, erkeklere başka bir yol ve yöntem gösteriyor. Pişman olduğunu gösteren erkekler, kravat indiriminde olduğu gibi ‘erkeklik indirimi’ almış olacaklar. Daha önce de aslında bunun örneklerini görmüş olduk. Yine bu yasayla beraber birtakım suçlarla cezanın yükseltilmesi esas alınıyor. Ama biz biliyoruz ki cezalar ne kadar yükseltilirse yükseltilsin, infaz düzenlemesi yasaları gibi yasalar olduğu sürece ön kapıdan girdikleri cezaevlerinden arka kapıdan ellerini kollarını sallayarak, aklanmış bir biçimde çıkacaklar. 
 
ERKEKLERİ AKLAMA ÇABASI 
 
Bu yasayla bir taciz boyutuna gelen ısrarlı takip sonucuyla ilgili kadınların verdiği mücadele sonucunda bir düzenleme getiriliyor. Bu düzenlemede de yine erkekler düşünülmüş. Erkeklerin nasıl aklanacağı, nasıl cezasız bırakılacağı düzenlemeleri yapılmış. Kanun gerekçesinde ısrarlı takip suçunun işlendiğini kabul edilmesi için buna bir kriter olarak ciddi huzursuzluk oluşturulması esası aranıyor. Kim değerlendirecek? Hakim. Bu hakimler zaten erkek yargının eğitim sisteminden geçen, erkek egemen sistemin eğitiminden geçen, erkekleri anlamak için her türlü çabayı göstermek isteyenlerdir. Kadınlar, bir de huzursuz olduklarını anlatmak zorunda kalacaklar. Bu huzursuzluk yetmeyecek, bunun ciddi olması gerekecek. İşte yine aslında burada ortaya çıkan yaklaşımın kendisi. 
 
SUÇ TANIMI YAPILMALI 
 
Az öncede ifade ettiğimiz gibi kadına yönelik suçlar ya da ortaya çıkan bu kırım boyutuna gelmiş cinayetler, sadece bazı yasalarla göstermelik birtakım değişiklikler, göstermelik ceza arttırılmasıyla düzenlenecek ya da değiştirilecek ya da ortadan kaldırılacak katliamlar, saldırılar değil. Bir defa kanun kendisinde net bir biçimde kadına yönelik suç tanımının yapılması gerekiyor. Bu tanımda bir cinse, kadınlara yönelik; kadın oldukları için bu şiddete uğradıklarını net bir biçimde ifade edilmesi gerekiyor. Bununla beraber kadına yönelik katliamların ortadan kaldırılması için iktidarın, öncelikli olarak erkek egemen cinsiyetçi politikalarına son vermesi gerekiyor. Bu göstermelik kanunlar maalesef meseleleri münferitmiş gibi gösteren yaklaşımın bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor.
 
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN 
 
Bu mesele, münferit ve olağan cinayetler gibi ele alınmamalı. Kadınlar bu ülkede kadın oldukları için ısrarla söylüyoruz; kadın oldukları için bu ülkede şiddete uğruyor.  Kadın oldukları için tacize ve tecavüze uğruyor. Kadın oldukları için istihdam alanlarından uzaklaştırılıyor ve tam da bunun karşısında İstanbul Sözleşmesi bir cinse yönelik her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak için birçok düzenleme içeriyordu. Bu göstermelik kanunları yapmak yerine iktidarın İstanbul Sözleşmesi’ni derhal uygulamaya devam etmesi gerekiyor. Çünkü biz İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükte olduğunu ısrarla ifade ediyoruz.  Bu suçlardan sadece erkeklerin değil devletin de sorumlu olduğunu ve devletin de kendi üzerine düşen bütün görevleri yerine getirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
 
CEZASIZLIKTAN NEDEN RAHATSIZ OLUNMUYOR?
 
Kadına yönelik suçları engellemeye çalıştığını iddia eden, göstermelik olarak kanun getirmeye çalışan bu iktidarın pratiklerinin geçtiğimiz günlerde hep beraber şahitliğini yaptık. Bursa’da bir okul müdürü kız ve erkek çocuklarının bir arada oturmasının rahatsızlık oluşturacağını, tedirginlik oluşturacağını iddia eden bir yazı gönderdi sınıflara. Kamuoyuna yansıdığında ve kadın örgütleri buna tepki gösterdiğinde müdür görevden alındı. Tıpkı cezaevlerinde olduğu gibi burada da ön kapıdan çıkarılan bu müdür sadece bir süre sonra tekrar görevine iade edildi. Kamuoyu refleksi ortadan kalktıktan sonra. Kız ve erkek çocuklarının yan yana oturmasından tedirgin olan iktidar yetkililerine ve müdürlere sesleniyoruz; 15 yaşındaki çocuk Şırnak’ta istismara uğrarken neredeydiniz? Çocukların istismarından neden bu kadar rahatsız olmuyorsunuz? Erkeklerin cezasızlığından neden rahatsız olmuyorsunuz? Van’da suçunu itiraf ettiği halde korucunun serbest bırakılmasından neden hiçbir rahatsızlık duymuyorsunuz? Neden bu konuyla ilgili herhangi bir adım atmıyorsunuz? 
 
ERKEKLERE YOL GÖSTERİLİYOR
 
Bu da yetmiyor, az önce söylediğimiz gibi bir kanun getiriyorlar ve fail erkeklere yol gösteriliyor. ‘Suç işleyin, biz kılıf buluruz’ diyorlar. ‘Minareyi çalın, biz buradayız; devlet olarak, yargı olarak, kolluk olarak, iktidar olarak işlediğiniz suçları biz aklamaya devam ederiz’ yaklaşımını sergiliyorlar. Bundan da kadınların memnun olmasını bekliyorlar. Bir kez daha çağrı yapıyoruz; erkek egemen politikalarınıza karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Asıl biz sizden rahatsızız. Sizin yarattığınız ortamdan rahatsızız. Bu ortama karşı 8 Mart’ta alanlara doldurduğumuz gibi yaşamın bütün alanlarında mücadele etmeye devam edeceğiz. Yargının gerçekleştirdiği bu yaklaşım, bir cezasızlık değil teşvik politikasıdır. Yargı, erkekleri teşvik ediyor, iktidar erkekleri teşvik ediyor ve toplum içerisindeki erkekler kışkırtılarak kadına karşı bir güç olarak kullanılıyor. Kadınlar buna karşı sessiz kalmaya, makul ve makbul davranmaya ya da yaşamaya zorluyorlar. Biz bu yaşamı kabul etmeyeceğimizi daha önce de defalarca söyledik. 
 
 ERKEKLERİN SAVAŞ POLİTİKALARI
 
Bu şiddet her gün artarken kadınlar bir de Türkiye toplumu içinde olduğu ekonomik krizin en derinden yaşamaya devam ediyorlar. Kadınlar, yoksullukla yüz yüze. Maalesef, bu gerçeklik ortadayken TCK’daki yasa değişikliği gibi şu anda nafaka tartışmaları da devam ediyor. Bizler İstanbul Sözleşmesi’ni korumaya ve uygulamak için mücadeleye etmeye devam edeceğiz. Nafaka hakkı ve bütün kazanımlarımızı korumaya devam edeceğiz. Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve saldırı politikaları devam ederken, bir de Kürdistan, Türkiye ve dünyanın bir savaş gündemi olduğunun farkındayız. Erkekler savaş politikalarıyla ayakta durmaya çalışırken, uluslararası emperyal güçler kendi iktidarlarını, güç ve geleceklerini korumaya ve geliştirmeye çalışırken bu süreçten yine en fazla etkilenenler kadınlar oluyor. 
 
Biz çok iyi biliyoruz ki bu sürecin en büyük yansıması ve etkisi kadınlara oluyor. Çünkü savaş ataerkil toplumsal cinsiyet ilişkilerini yeniden üretiyor. Savaş kadınlar için göç, taciz, tecavüz, cinsel şiddet, ağır yoksulluk demek oluyor. Savaş kadın bedeninin sömürülmesi anlamına geliyor. Savaş kadın bedeninin savaş alanı haline getirilmesi anlamına geliyor. Tıpkı Kürdistan’da, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi tecavüzün bir savaş aracı haline getirilmesi anlamına geliyor. Erkeklerin oluşturduğu bu hegemonyada, ülkeler de tıpkı kadın bedeni gibi işgal ediliyor. Kadınlar bu süreçte ganimet olarak görülüyor. Savaş maalesef şiddetin pornografikleştirilmiş hali olarak karşımızda duruyor. Bugün Ukrayna-Rusya savaşı tartışılıyor ama uzun süredir Türkiye’de, Kürdistan’da, Ortadoğu'da bir savaş sürecini yaşıyoruz. Ukrayna’dan Şengal’e, Rojava’ya kadar savaşın kadınları nasıl etkilediğine hep beraber şahitlik ettik. Şengal'de kadın bedeninin DAİŞ tarafından köle pazarlarında satıldığını, kadınların nasıl saldırıya ve tecavüze uğradıklarının hep beraber şahitliğini yaptık. Bugün de Ukrayna savaşı sonrasına kadınlar ganimet olarak görülüyor. Erkeklerin şakalarının bir malzemesi haline getiriliyor. Kadınlar bu savaşların hiçbir zaman tarafı olmadı ve olmayacaklar. O yüzden bu militarist ve erkek egemen politikalara karşı hep beraber kadınlar onurlu ve tutarlı bir barış mücadelesi yürütelim. 
 
SAVAŞ İTTİFAKINA KARŞI KADIN İTTİFAKI 
 
Şu anda iktidarın Rusya-Ukrayna arasında arabulucu olduğunu iddia ederken, bir yandan Güney’e yönelik saldırı ve işgal girişimleri, diğer yandan Rojava'da ortaya çıkardığı tablo ortada. Kadınlar üzerindeki etki ortada. Biz kadınlar, hem Türkiye’de hem de çözümsüz kalan bu savaş siyasetine karşı hem Kürdistan’da, Ortadoğu'da ve dünyada yürütülen savaş politikalarına karşı barışı konuşmayı kendimize esas olarak almalıyız. Oluşan bu erkek egemen ittifaklara, savaş ittifaklarına karşı hep beraber kadın ittifakını ve kadın dayanışmasını konuşmamız gereken günlerden geçiyoruz. HDP Kadın Meclisi olarak üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Bugün Türkiye'de ittifak tartışmaları yürütülüyor. Ama bu tartışmaları yine kadınların olmadığı masaların etrafında erkeklerin bir araya geldiği, Türkiye’nin geleceğini konuştukları ittifaklar olarak karşımızda duruyor. 
 
ALTERNATİFSİZ DEĞİLİZ
 
Biz kadınlar, bu erkek egemen ittifaklara da bu yürütülen savaş politikalarına karşı da alternatifsiz değiliz. Kuzey ve Doğu Suriye bugün aslında bunun en önemli örneği ve ortaya çıkan en önemli modellerinden biridir. Kadın özgürlükçü, halkların eşit bir biçimde yaşayacağı savaşların ve krizlerin olduğu doğanın talan edilmediği bir yaşamı hep beraber kurabileceğimize inanıyorum. Buradan bütün kadınlara sesleniyoruz; gelin barışı ve kadınların ittifakını ve dayanışmasını hep beraber konuşalım. Bunu 8 Martlarda, alanlarda sloganlarımızı ve zılgıtlarımız birleştirerek, sesimizi birleştirerek bağırdık.”

Diğer başlıklar

01/04/2022
16:04 'Annelerin talebi yerine gelmedikçe barış olamaz'
15:35 Çeşme’de yangın
15:34 İzmir’deki Adalet Nöbeti baro dışına taşındı
15:30 Demirtaş hakkında 9 yıl önceki twitten iddianame hazırlandı
15:23 ‘Kapitalist sistem krizden kurtulmak için yeni krizler yaratıyor’
14:46 İşçilere polis müdahalesi: 8 gözaltı
13:58 İkizköy’de sökülen zeytin ağaçları geri dikilecek
13:01 Diyarbakır'da tescilli otel hakkında yıkım kararı
12:56 Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlıkçılar anıldı
12:46 Şenyaşar ailesi Meclis gündeminde: Unutturmayacağız
12:30 İzmir’de işten çıkarılan işçiler: Taleplerimiz karşılansın
12:24 Kobanê Davası'nda itirafçılar dinlenecek
12:11 Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
12:10 7 sivilin öldürüldüğü katliamın üstü ‘zaman aşımı’ ile örtüldü
12:06 DİSİAD’dan işsizlik ve kayıt dışı uyarısı: Yeni sorunların habercisi
12:00 Öcalan’la görüşme olmadan yeniden disiplin cezası verildi
11:57 Tirbespiyê'de bir araçta patlama: Bir kişi yaşamını yitirdi
11:55 Savur'da 6 kişi serbest bırakıldı
11:17 Şenyaşar ailesi: Kutsal olan onurlu ve adil bir yaşamdır
11:14 Gözaltında ıslık çalan gazeteciye takipsizlik
11:13 Pertek'te 7 kişi ‘cinsel istismar’ suçundan tutuklandı
11:04 Başaran’dan kadınlara ittifak çağrısı: Gelin hep beraber konuşalım
11:00 Newroz'da tutuklanan genç itirazla tahliye edildi
10:33 Muğla’da 5 öğrenci serbest bırakıldı
10:15 YNK’li Xeyas Surçî: KDP’nin ikiyüzlü politikaları kaybettiriyor
10:05 Yeni Yaşam Kadın Eki 35’inci sayısıyla yayında
09:13 Savaş madalyonunun öteki yüzü: Batı bloğu
09:11 Aylardır verilmeyen cenazeyi istemek rahatsız etti!
09:09 Denetimli serbestlik hakkı engelleniyor
09:08 ÖGK’den konferansa davet: Tek yol örgütlü kadın mücadelesi
09:07 DEDAŞ trafoyu onarmıyor: Mahallede 15 gündür elektrik ve su yok
09:07 4 Nisan çağrısı: Öcalan'a özgürlük talebiyle Amara'ya
09:05 ‘Şengal-Rojava sınırına örülen duvar en büyük ihanettir’
09:04 Barış Anneleri'nden 4 Nisan mesajı: Öcalan özgür olmalı
09:03 Beli bükülen çiftçi İş-Kur kuyruğuna girecek!
09:02 13 yıllık ‘gizli’ bir soruşturma
09:01 Öztürk: Amara’ya akalım, iktidara bir kez daha mesajı verelim
09:00 01 NİSAN 2022 GÜNDEMİ
31/03/2022
23:59 Doğalgaza yüzde 35 zam
21:11 ‘Ülkeye adaletsizliği yayanlar Öcalan’ın rolünü görmezden gelenlerdir’
20:58 Kubilay Acet'e kitlesel uğurlama
20:49 Seçim Kanunu teklifi Genel Kurul’da kabul edildi
20:35 Kuzey ve Doğu Suriye’de 4 Nisan kutlamaları
20:26 ‘Vergi ve ekonomi paketi’ komisyonda kabul edildi
19:51 ENERJİ-SEN: Her yeri direniş alanına çevireceğiz
19:46 Gazetecilere ceza öngören düzenleme tekliften çıkarıldı
19:43 Kovid-19’dan 56 yeni vefat tespiti
19:39 Bülbül'den AKP'ye: Dönün kendinize bakın, Firavun mu Nemrut musunuz?
19:35 Mele Sait Özdemir tahliye edildi
19:13 Ekolojistler: Zeytinliklerden kara ellerinizi çekin
18:55 Kobanê Davası'nın eski başkanı ‘etkin pişmanlık’tan yararlandı
18:36 Şırnak, Van ve Ardahan’da gözaltına alınanlar serbest
18:33 Gülüm: Hasta mahpuslar bu iktidarın utanç vesikası
18:28 Antalya’da gözaltına alınan 10 kişi serbest
18:05 HDK Ekoloji Meclisi İzmir’de susuzluğa dikkat çekti
17:57 Tecavüz faili Orhan'a verilen ceza İstinaf Mahkemesi'nce onandı
17:32 Las Tesis davası ertelendi
17:19 Mardin’de askeri operasyon sona erdi
17:15 HDP'den İkizköy’deki ağaç sökümüne tepki
17:08 AKP ile muhalefet partileri arasında asgari ücret tartışması
17:02 Muharrem Aksem dosyasında 8 gün sonra kısıtlama kararı!
16:59 ‘Mahkeme başkanın çeteyle isminin anılması utanç kaynağı’
16:58 Irak'ın Şengal’i kuşatma girişimleri sürüyor
16:53 Seher Akkoyun’un cenazesi Varto’ya uğurlandı
16:48 Konya’da ırkçı saldırı: Çocuğun kolunu kırdılar
16:35 'Adalet Nöbeti'nin etrafında kenetlenelim'
16:20 Kobanê Davası’nda dinlenen tanıklar: Eylemlerin hiçbiri yasadışı değildi
16:13 Anma soruşturmasına takipsizlik
16:04 DERİTEKS: İşçileri enflasyona ezdirmeyeceğiz
15:36 İkizköy'de tepkiler üzerine ağaç sökümü durduruldu
15:30 HDP’den asgari ücret teklifi
15:30 ‘Cezaevlerindeki tecrit bir an önce son bulsun’
15:24 Tanık beyanlarının zapta farklı geçirildiği ortaya çıktı
15:10 Ankara Emniyeti’ndeki işkence BM’ye taşındı
15:03 Aladağ’daki yurt yangını davası kararı için onama talebi
15:02 Meclis’e Muharrem Aksem başvurusu
15:02 Öztürk: Onurlu barış ancak Öcalan'la gelir
14:59 İstanbul Adliyesi’ndeki Adalet Nöbeti ikinci haftasında
14:48 ÇHD, Hacettepe'de öğrencilere saldıranlar hakkında suç duyurusunda bulundu
14:40 Muğla'da saldırıya uğrayan Kürt öğrenciler gözaltına alındı
14:34 İşten atılan EnerjiSa işçileri gözaltına alındı
14:14 Gazeteci Gök: Kurkut cinayeti fotoğrafları nedeniyle cezalandırılmak isteniyorum
14:03 Gazeteci Arslan hakkında dava
14:02 ÖHD: Cezasızlık polis devleti anlayışına cesaret veriyor
14:01 Jin TV’ye ödül veren Mimarlar Odası'na dava
13:35 'Muharrem Aksem'in ölümü neden aydınlatılmıyor?'
13:32 Bahtiyar Çolak’a yönelik sözlerini hatırlattı: Dosya durdurulmalı
13:20 Yazar Yavuz Ekinci’ye 1 yıl 6 ay ceza
13:11 Sibel Balaç’ın annesi: Kızım 25 kilo vermiş
13:08 Buldan: Newroz'da milyonlar çözümü gösterdi
13:08 Yargılanan avukatlar: Kayyım politik haydutluktur
13:06 Avukatlardan Öcalan için görüşme başvurusu
13:05 Aynı gözaltı hayatını iki kez değiştirdi
13:00 Hastaya cinsel saldırıda bulunan doktor tutuklandı
12:46 Kayıp ilanı için gittiği TEM’deki ifadesi Kobanê Davası’na eklendi
12:45 'Geçinemiyoruz' mitingine katılım çağrısı
12:44 İkizköy'de zeytin sökümü başladı
12:40 Ferit Şenyaşar: Halk bize yapılanları unutmayacak
12:39 DBP Qazi Muhammed'i andı: Ulusal birliği sağlayalım
11:50 Gazeteci Canözer’in duruşması ertelendi
11:25 Bradost'a giren TSK köylüleri tehdit etti
11:03 Günay: Türkiye’nin geleceği iktidardan bağımsız bir muhalefetle inşa edilir
10:57 Recep Hantaş’ı öldüren polise 'olası kast'tan ceza istemi
10:57 Savur’da 6 kişi gözaltına alındı
10:07 Ali Doğan Gönültaş’tan solo albüm: Kiğı
09:47 Toplu mezarların olduğu Newala Qesaba'da villalar yapılacak
09:36 Pozantı'da 2 yıl önce yapılan yol çöktü
09:35 Yol kapanınca kızak devreye girdi
09:35 Market çalışanları için özel sektör yasaları geçerli!
09:34 Maden ocağından fotoğraf sanatına yolculuk
09:05 İşten atılan EnerjiSa işçileri: Her yeri eylem alanına çevireceğiz
09:04 Yaşamını yitiren tutuklunun hastane raporu: Hayatı tehlikede
09:04 Eser’le aynı araçta bulunan Karakaş: Uyarı yapılmadan ateş edildi
09:02 112 yıllık dede mesleği: Van Gölü sabunları
09:02 Dolmuş ve taksi sahipleri kontak kapatma noktasına geldi
09:02 Sur'daki yapılar TRT platosuna dönüştürüldü
09:02 Diyarbakırlılar hem iktidara hem muhalefete tepkili
09:02 100 yaşındaki annenin son isteği hasta tutuklu oğlunu görmek
09:01 Otlu peynirin kilosu 120 TL’ye çıktı
09:00 4 Nisan çağrısı: Öcalan'ın misafirlerini bekliyoruz
09:00 Ramazan ayını yoksullukla karşılıyorlar: İktidar gitmeli
09:00 Tevgera Azadî: KDP ortaklığıyla bölge işgal edilmek isteniyor
09:00 31 MART 2022 GÜNDEMİ
30/03/2022
23:57 Kayıp olan Seher Akkoyun şüpheli şekilde ölü bulundu
22:44 Koronadan 53 kişi daha hayatını kaybetti
22:35 HDP'li Kaçmaz: Bu kanun sizi iktidardan edecek
20:45 Taşdemir: Zulüm deneyiminize karşı direniş deneyimimiz var
20:28 Kocaeli’de bir kadın katledildi
19:53 Kızıldere anmasına polis müdahalesi: Çok sayıda gözaltı
19:52 DİAYDER eski başkanına hapis cezası
19:35 Seçim kanunu görüşülüyor: Tarihe gömüleceksiniz
17:46 Suriyelilerin aracına uyuşturucu yerleştiren polisler tutuklandı
17:32 HDP’li gençlerden ‘Öcalan’a özgürlük’ yazılaması
17:30 CHP’li Tanal: Urfa’da koyunlar gözaltında
16:53 Aydın Özgür Öğrenci İnsiyatifi kuruluşunu ilan etti
16:51 Beştaş: Çete üyeleriyle HDP’yi tasfiye etmeye çalışıyorsunuz
16:40 Eğitim Sen’den ayrımcı müdür tepkisi
16:31 'Komplo kuruldu' diyen avukata 10 yıl 6 ay hapis
16:30 Adalet Nöbeti: Artık anneler ayağa kalkmalı
15:59 Şengal'de duvar ve tel örgülerle kuşatma
15:57 HDP’nin şerhine sansür
15:56 Avukat Tarık Güneş tahliye edildi
15:43 Otizmli çocuklar için şölen
15:42 ÖHD: Sağlık çalışanları emeğinin karşılığını alamıyor
15:36 İşçi ve sendikacılara gözaltı
15:32 'Psikolojim bozuk' diyen katil zanlısının cezai ehliyeti tam çıktı
15:04 Tutuklular yerlerde sürüklendi
14:46 Irak petrol kararını hayata geçiriyor
14:45 Kızıldere’de katledilenler anıldı
14:15 Kazakistan’daki katliamın tanıkları: Kürtlere yönelik ırkçılık devlet destekli