Sancar: Bu ülkeyi demokratik anayasaya kavuşturacağız

KARS- HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Anayasa tartışmalarına açık olduğunu belirterek, “İktidar başka bir gündem yaratma peşindedir. Emek ve Özgürlük İttifakı bu ülkeyi demokratik anayasaya kavuşturacaktır” dedi. 
 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kars’ta ziyaretlerinin ikinci gününde kentteki gazetecilerle bir araya geldi. Kars’ta iki gündür hem kentin hem de ülkenin sorunlarını konuştuklarını söyleyen Sancar, Meclis’te tartışılan ‘Sansür Yasası’na ilişkin konuştu. Sancar, “Öncelikle yerel ve ulusal basının temsilcileriyle burada bir araya gelmişken, en yakıcı sorunun sizler ve bizler açısından özgürlük olduğunun altını çizmemiz lazım. Basın, ancak özgür şartlarda görevini yapabilir. Özgür şartların olmadığı koşullarda ne basın görevini yapabilir ne de toplum bilgi alma hakkını kullanabilir. Böyle ortamlarda baskıcı yöntemler çok daha kolay devreye sokulabilir. Korku iklimi zaten bu ülkede bu iktidarın en temel yöntemidir, yönetme tekniğidir. İktidar, korku iklimini hakim kılıyor, fakat korku duvarının kırılabileceği yerlerde de yasaklarla polisiye tedbirlerle bu açıkları bu gedikleri kapatmaya çalışıyor. Basına sansür yasası tam da bu amaçla hazırlanmıştır” dedi. 
 
‘İLETİŞİM BAŞKANLIĞI DEZENFORMASYON MERKEZİDİR’
 
Sancar, şunları söyledi: “Genel basın üzerindeki baskılar yetersiz kaldığı yerde, şimdi de internet basınını tam bir kontrol altına almayı hedefliyorlar. Basına gerçek anlamda bir kuşatma operasyonudur yeni kanun teklifi. Yoksa dezenformasyonu önleme yasası değildir. Dezenformasyonun, yani yanlış ve yönlendirici bilgi ve haberin kaynağı esasen bu iktidardır. İktidarın İletişim Başkanlığı, ülkede dezenformasyon merkezi haline gelmiştir. Gerçekleri çarpıtma ve üzerini örtme göreviyle iş başındadır. Şimdi de bu yetmiyor, basının tamamını internet basını başta olmak üzere tam bir kontrol altına tutmayı hedefliyorlar. Toplumu susturmak kendine güvenmeyen, halkına güvenmeyen iktidarların başvurduğu en önemli yöntemdir. Bunu dünyadaki örneklerden biliyoruz. 
 
İKTİDAR KAYBETTİKÇE YASAKLARA BAŞVURUYOR
 
Kaybetmekte olan iktidarlar hırçınlaşır ve rızayı üretmedikleri yerde korkuyu büyütmeye çalışırlar. Halkın kendilerine rızası azaldıkça, korkuyla ayakta kalmaya çalışıyorlar. Bu iktidar bir korku imparatorluğu inşa etmek istiyor. Bu iktidar aynı zamanda toplumu suskunlaştırarak, sessizleştirerek varlığını sürdürmeyi hedefliyor. Çoğu konuşmamada bu rejimin temelinin bu iktidarın dayandığı en önemli sütunun yalan olduğunu söylemiştim. Evet, yaşam üzerine kurulu iktidarın en büyük korkusu hakikatin yayılmasıdır. Hakikat yayıldıkça bu yalan mekanizmaları da iş göremez hale gelir. Bizler Sansür Yasasına karşı etkili bir muhalefet yürütüyoruz. Ama sadece Meclis’te gösterdiğimiz direnç yeterli değil. Aynı zamanda bütün demokrasi güçleriyle birlikte bu yasa teklifine etkili bir tepki göstermemiz ve bunun uygulamasına karşı da etkili bir dayanışma ortaya koymamız gerekiyor. 
 
ASIL BEKA SORUNU BU İKTİDARDIR
 
Seçimlere yaklaştıkça iktidarın benzer manevralarının artacağını görüyoruz. Biraz önce saydığım bu sorunların temelinde, demokrasi yokluğu yatıyor. Demokrasiye inanmayan, demokrasiyle hiçbir şekilde barışık olmayan bir zihniyet topluma güvenmez, toplumu da baskı altında tutarak bir şekilde yönetebileceğini düşünür. Korkuyu kaygıyı yaygınlaştırdıkça, insanların otoriteye sığınabileceği gibi bir hesap yapar. Bu hesap yanlıştır, bu hesap tutmayacaktır. Bu hesap halktan dönecektir. Seçimler yaklaşıyor. Seçimler bu iktidar için gerçek anlamda beka sorunudur. Başka alanlarda sürekli beka sorununu dile getiren iktidarın, gerçek olmayan sorunlar ve meseleler yaratma çabasına kimse aldanmasın. Asıl beka sorunu iktidarın kendisidir. Bu iktidar topumu ayrıştırmaktadır, toplumda şiddetin her alana yayılmasının zeminin hazırlamaktadır. Bu iktidar toplumsal, kültürel hayatı çökertmekte ve çoraklaştırmaktadır. 
 
TARIM BİTME NOKTASINA GETİRİLDİ
 
Öte yandan ekonomideki gidişatı hepimiz her gün hayatımızda tecrübe ediyoruz. Ekonomide de büyük bir çöküş yaşanıyor ve bunun faturası da yoksul halka çıkıyor. Bu politikaların çöküşe yol açan politikaların elbette nemacıları da vardır. Bu politikaların en büyük nemacıları bir avuç sermaye kesimi ve yandaşlardır. Türkiye’de tarım neredeyse bitme noktasına gelmiştir. Hayvancılık yok olmaktadır. Verimli toprakları ve hayvancılık için çok elverişli şartları olan şehirlerimiz neredeyse bu imkanların tamamını kaybetmekle karşı karşıyadır. Kars bu örneklerin en çarpıcı olan şehridir. Kars’ta hayvancılık en önemli geçim kaynağı idi. Oysa uygulanan ekonomi politikalar ve kurda yaşanan artış enflasyondaki yükseliş hayvancılığın da Kars’ta bitme noktasına gelmesine yol açmıştır. Kars'ta girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu görüştüğümüz herkes iletti. Zaten bildiğimiz bir durum. Makro veriler de bunun ortaya koyuyor. Kars için bunun hayati önemi vardır. Girdi maliyetleri arttıkça hayvancılıkla geçinen, hayvancılık alanında üretim yapan insanlar da artık bunun devam ettiremez duruma geliyorlar. 
 
KARS, MİLLİ GELİRDEN EN AZ PAYI ALIYOR
 
Şu anda süt üretiminin, süt rekoltesinin Kars’ta çok vahim düzeylere düştüğünü görüyoruz. Oysa süt üretimi Kars için o kadar önemli bir kaynaktır ki en başta peynir üreticileri ve diğer bütün alanları temelde etkilemektedir. Yoksulluk Kars’ta almış başını gidiyor. Türkiye’nin tamamında olduğu gibi burada da yoksulluk temel sorundur. İşsizlik temel sorunlardan biridir. Kars bugün Türkiye’de milli gelirden en az pay alan şehirlerin başında gelmektedir. Aynı zamanda işsizlik oranının da en yüksek olduğu bir şehirdir Kars, bu kadar verimli toprakları ve üretici insanları varken Kars’ın bu duruma düşürülmesi, bir kader ve tesadüf olamaz. Tam tersine iktidarın ranta, sömürüye, inşaata dayalı politikalarının yarattığı vahim bir sonuçtur. Bunun en önemli yansımalarından biri Kars’ın sürekli göç veren bir şehir haline gelmiş olmasıdır. 
 
SAĞLIK ALANINDA YAŞANAN SIKINTILAR
 
Sokaklarda gezerken, esnafla konuşurken, STK temsilcileriyle konuşurken karşılaştığımız bu olgu, Kars’ta durumun ne kadar kötü olduğunu çıplak bir şekilde ortaya koymaktadır. Gençler şehri terk etmektedir. Şuan resmi verilere göre bile en çok göç veren şehirlerin başında Kars gelmektedir. Sadece üretimdeki başta tarım olmak üzere diğer üretim sektörlerindeki kötüye gidiş değildir bu gidişatın nedeni. Asıl neden burada geçim imkanlarının kalmamış olmamasıdır. Bir diğer neden de hizmetlerle erişimde Kars halkının büyük bir yoksunlukla karşı karşıya kalmasıdır. Burada üniversite hastanesi var ama doktor yok, pek çok alanda uzman doktorlar yok. Bunu arkadaşlar somut verilerle bize aktardılar. İnsanlar hastalarını yakın şehirlere götürmek zorunda kalıyorlar. Erzurum başta olmak üzere Iğdır ve Ardahan’a hastalar gidiyor. 
 
SAĞLIK TİCARET ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
 
Biliyorsunuz, hekimlerin sağlık emekçilerinin aylardır süren direnişi ve itirazları var. Buna karşı cumhurbaşkanı ve AKP genel başkanının söylediği sözler aklımızdan ve hafızalarımızdan silinmeyecektir. ‘İsteyen istediği yere gidebilir’ demişti. Yani yurtdışına gitmek istiyorsanız, buyurun gidin demişti. Oysa sağlık emekçilerinin haklarını gasp eden onların şartlarını ağırlaştıran bu sistemin kendisidir. Bunun somut örneğini Kars’ta yaşıyoruz. Pek çok alanda sağlık emekçisi eksikliği ve yokluğu yaşanıyor. Sağlık en temel ihtiyaçlardandır, ücretsiz ve kamusal bir şekilde sağlanması gereken bir hizmettir ama maalesef bu iktidar sağlığı bir kamu hizmeti olmaktan çıkarmış bir ticaret alanına dönüştürmüştür. Bunun sonuçlarını da toplum olarak ağır bir şekilde yaşamaktayız.
 
SÖMÜRÜ DÜZENİNİN SÜRMESİNİ ENGELLEYECEĞİZ
 
Öte yandan da eğitimde aynı sorunlar var, pek çok okulda öğretmen yok. Eğitim emekçilerinin sağlık emekçilerinin haklarını alamamalarının yarattığı bir durumdur. İzlenen politikalar halk için değildir, halka hizmet amaçlı bir anlayış bu iktidarda yoktur. Tam tersine büyüme adı altında sermayenin şişirilmesi, sermayeye daha fazla kaynak aktarılması, halkın cebinden bir avuç zengine transfer yapılmasıdır. Halk yoksullaşıyor, büyüyen ise sermaye ve sarayın kendisidir. İşte bu adaletsiz ekonomik düzenin mutlaka değişmesi gerekiyor. Esnafın bize aktardığı sorunları burada tek tek anlatmaya gerek yok. Esnafın yaşadığı zorluk ve sıkıntılar, burada fazlasıyla mevcut bunları değiştirmek için halk bir umut arıyor. Bu gidişatı durdurmak için bir çıkış arıyor. Gerçek bir alternatif arıyor. Biz de kendilerine diyoruz ki gerçek alternatif biziz. HDP ve ittifakı bu sömürü düzeninin sürmesini engelleyecek ve yeni bir başlangıç yapacak temel aktördür. Kimse umutsuzluğa kapılmasın, kimse bu şartlara teslim olmasın, tam tersine alternatifsiz değiliz, çaresiz değiliz. Bu iktidarın her türlü baskı ve sömürü uygulamasına karşı gerçek alternatifi her alanda üretmeye kararlıyız. HDP ve ortakları ittifak güçleri daha da büyüyerek gerçek alternatifi bu topluma sunmaya kararlıdır.  
 
ADALET SEFERBERLİĞİ BAŞLATIYORUZ
 
Şuan Türkiye’nin gündeminde yaşanan sorunlara baktığımızda her alanda baskı ve zulmün derinleştiğini görebiliriz. Adaletsizlik şuan Türkiye’de en temel olgu haline gelmiştir. Bu iktidar her alanda bir adaletsizlik seferberliği başlatmıştır. Adaletsizlik yargı alanındadır, halkın iradesini yok sayma konusundadır, halkın ekmeğini gasp etme alanındadır. Adaletsizlik gençlerin bugününü ve yarınını ipotek altına alma politikalarındadır. Adaletsizlik seferberliğine karşı yapmamız gereken, bir adalet seferberliği oluşturmak ve bunu büyütmektir. Bizler ittifak politikalarımızı da bir adalet seferberliğini başlatmayı hedefliyoruz. Başlattık yola çıktık şimdi amacımız adalet seferberliğini büyütmek ve çözüm gücü haline getirmektir. Çözümün bizde olduğunu, çözüm gücünün halkların bir arada mücadelesinde olduğunu her fırsatta söylüyoruz. Söylemeye devam edeceğiz. Adalet alanında yaşanan bu büyük kriz yani adaletsizlik seferberliği toplumu adeta bir şiddet sarmalına sürüklemiştir. Artık şiddet günlük hayatın her alanındadır. 
 
GÜVENLİKÇİ ANLAYIŞTA ISRAR VAR 
 
Bizler bu ülkede Kürt sorunu başta olmak üzere bütün meselelerde barışçıl, siyasal çözümü savunan bir partiyiz. Şiddetin sadece belirli bir konuda ortaya çıktığını ve yoğunlaştığını iktidarın askeri siyasi politikalarının ibaret olmadığının da altını çizeyim. Bu iktidar Kürt sorununda şiddeti ve güvenlikçi anlayışı ısrarla sürdürmekte ve belki de şu an en üst noktasına çıkarmış bulunmaktadır. Fakat adalet krizi adaletsizlik seferberliği insanların güvencesiz, hayatlarının tehlike altında olduğu bir toplumsal iklim yaratmıştır. 
 
ONUR ŞEN CİNAYETİ
 
Onur Şener cinayeti bir tesadüf değildir. Her gün okuduğumuz şiddet haberleri tesadüf değildir. Kendisini iktidara yakın sayan veya bizzat iktidara yakın, içinde olan irili ufaklı pek çok çevre şiddeti kendisine hak görmektedir. Başkalarını sindirmeyi kendisine hak görmektedir. Çünkü kendilerinin dokunulmayacağını inanmaktadırlar. Kendilerine herhangi bir ceza gelemeyeceği inancıyla hareket etmektedir. Bütün bunlar toplumun içine sürüklendiği krizlerin nasıl çok boyutlu ve derin olduğunu göstermektedir. 
 
YOLSUZLUK TEŞVİK EDİLİYOR 
 
Ekonomik kriz, siyasi kriz, demokrasi ve özgürlük yokluğunda somutlaşmaktadır. Ve ahlaki çöküş de yine bu iktidarın yarattığı en önemli sonuçlardan biridir. Yolsuzluklar mubah görülmekte, üstü örtülmekte iktidara yakın olanların her alanda talan uygulamalarına ortak olmaları adeta normalleşmektedir. Yolsuzluk ve hırsızlık gibi şiddet de günlük hayatın normali haline getirilmiştir. Yoksullukların üstünü gitmek yerine, yolsuzluk yapanlarla ilgili iddialar örtülmekte ve yolsuzluk, hırsızlık teşvik edilmektedir. Yolsuzluk hırsızlık halkın cebinden ekmeğini kuruşunu çalmadır. Halkı daha fazla yoksulluğa mahkum etmektir. Yandaşı semirtirken halkın sofrası kurutulmaktır. 
 
KAYYIM HALKIN İRADESİNE SAYGISIZLIKTIR
 
Burada yaşadığımız sorunların ülkenin tamamında derinleştirmek olduğunu tekrar edeyim. Dokunulmazlık zırhı olması gereken yerde değil, tam tersi alanlardadır. Dokunulmazlık ifade özgürlüğü için olmalıdır, halkın siyasi temsilcileri, halkın iradesi için olmalıdır. Oysa bu iktidar halkın iradesini gasp etmektedir. Burada kayyım rejimin de olduğu gibi. Kayyım rejimi halkın iradesine en büyük saygısızlıktır. Halkın iradesini gasp etmektir. Ama bununla sınırlı kalmıyor, bunun başka etkileri ve sonuçları vardır. Kayyım rejimi aynı zamanda rant, yandaş yolsuzluk ve sömürü mekanizmalarını yerellere iyice yerleştirme programının önemi bir parçasıdır. Kayyım rejimi halk iradesinin gaspıdır. Aynı zamanda soygun ve sömürü, yandaş ve sermaye düzeninin de en önemli unsurlarındandır. Kayyum atanan yerlerde yapılan uygulamalara bakıldığında bunu görebilirsiniz. Memleketim Mardin’e çok benzeyen özel olarak, ayrıca bu nedenle de çok sevdiğim Kars şehri bu uygulamaların örneklerini yaşamaktadır. 
 
BUNUN ADI ÇÖKÜŞ İKTİDARIDIR
 
Yine adaletsizliğin bu kadar yaygınlaştırılması çeteleşmeyi de teşvik etmektedir. Bugün çeteler, mafyalar adeta ülkenin meşru yönetim odakları haline getirmişlerdir. Bir mafya çete zihniyeti yönetimde ve hayatın her alanında yaygınlaştırılmıştır. Bunun adı çöküş iktidarıdır bunun adı toplumu en değerlerden mahrum etme operasyonudur. Buna karşı yapmamız gereken şey güçlerimizi birleştirmektir. Bizler HDP olarak kurduğumuz Emek ve Özgürlük İttifakı ile birlikte her yerde halkın sesine kulak vermek için her türlü çabayı harcıyoruz. Yolumuzu masa başında, parti merkezlerinde belirlemiyoruz. Politikalarımızı halkla istişare ederek halkı dinleyerek onlarla sürekli etkileşim içinde kalarak oluşturuyoruz. Bundan sonra da bütün temel konularda aynı politikaları izlemeye devam edeceğiz. Emek ve Özgürlük ittifakı büyüyecektir. Önümüzdeki hedef bu ittifakı en geniş kesimlere, ezilenlerin, yok sayılanların tümünü kapsayacak bir genişliğe ulaştırmaktır. Bu amacımıza ulaşmamız için de çok daha fazla çalışmamız gerektiğinin farkındayız. Halkımız bilsin ki bir alternatif vardır. 
 
İKİ KUTBADA MECBUR DEĞİLİZ
 
Emekten yana sömürüye karşı adaletsizliği ortadan kaldıracak adaleti savunan bu baskılara karşı duran, özgürlüğü savunan yalan iktidarına karşı hakikatin peşini bırakmayan bir alternatifi mutlaka inşa edeceğiz. Sadece seçimler için seçimlerden sonra da yeni bir başlangıç demokratik ve özgürlükçü, emekten yana bir değişimin dinamik, motor gücü haline geleceğiz. Şimdi yaptığımız şey bütün bu adaletsizliklere karşı en geniş kesimlerin mücadele ortaklığını sağlamaktır. Eğer bunu başarırsak ki başarmamak için bir neden yok başarmamak gibi bir lüksümüz yok, bunu başarırsak bu iktidarı, bu rejimi durdururuz. Bu rejimi değiştiririz, iktidarı değiştiririz. Halk gerçek bir alternatif ve hakiki bir umut arıyor. Gerçek alternatif bizleriz, umut bizlerdedir. Çözüm biziz buna halkımız inansın. İki kutba mahkum değiliz, mevcut rejimin bu talana, yalana, soyguna, sömürüye dayanan rejimine mahkum değiliz. Ama bu rejimi küçük rötuşlarla başka kadrolarla devam edecek projeleri de kabul etmiyoruz. Bunlara mahkum olmadığımızı bütün halkımız bilsin. 
 
ÖZGÜRLÜKÇÜ DEMOKRATİK ANAYASA
 
Bizler Türkiye’de gerçek ve kalıcı barışın herkese eşit ve özgür bir yaşam sağlamaktan geçtiğine inanıyoruz. Anayasa tartışmaları da dahil olmak üzere her türlü tartışmaya bu çerçevede açığız. Eğer eşit yurttaşlık temelinde demokrasiyi yerele yayarak güçlendirecek bir yol açılacaksa biz bu yolda bütün gücümüzle katkıya, öncülüğe hazırız. Biliyoruz ki iktidar şimdi anayasa tartışmalarını ortaya atmakla başka bir gündem de yaratma peşindedir. Ama istediği amaç ve saikle hareket etsin fark etmez, bu ülke şimdi hemen bu mümkün değilse, yarın özgürlükçü demokratik bir anayasaya kavuşacaktır. Bunu gerçekleştirecek güç de bizler, Emek Özgürlük İttifakı ve bunun yaratacağı büyük demokrasi bloğudur. Bu ülkeye gerçek anlamda inançların eşit, halkların özgür yaşayacağı bir geleceği mutlaka armağan edeceğiz.” 
 

Diğer başlıklar

09/10/2022
17:13 4 gazeteci gözaltına alındı
16:36 Polisin saldırdığı HDP’li vekilin ayağı alçıya alındı
16:23 Diyarbakır’da komplo protestosu: Krizlerin çözümü Abdullah Öcalan’dır
16:00 Dêrik’te binler komployu kınadı
15:14 9 Ekim yürüyüşlerinde Abdullah Öcalan’a özgürlük talebi
15:00 Yüksekova’da polis saldırısı: 20 kişi gözaltına alındı
14:59 İstanbul’da 'Özgürlük Yürüyüşü': İmralı’ya bin selam
14:43 Cemil Taşkesen serbest bırakıldı
14:33 10 Ekim Katliamı’nda yaşamı yitirenler anıldı
14:23 Antep ve Adıyaman’dan komplo protestosu
14:02 Polis ablukasına rağmen protesto: Tecridi de faşizmi de kıracağız
13:57 Alanya Cezaevi’nde 5 tutuklu sevk edildi
13:05 HDP: İmralı’daki tecritle barışın ve çözümün sesi kesiliyor
12:50 Beylikdüzü’de şüpheli kadın ölümü
12:45 Kuzey ve Doğu Suriye kentleri komploya karşı alanlarda
12:00 Türkiye ve İran'ın saldırıları araştırılacak
11:48 ABB ve Çankaya Belediyesi Sıhhiye pazarından geri çekildi
11:40 10 Ekim Katliamı: Katledildik ama inancımızdan ödün vermedik
11:01 9 Ekim komplosuna pankartlı protesto
10:56 Şenyaşar ailesi: Barikatları birlikte aşacağız
10:27 Hatip Dicle: Abdullah Öcalan’ın fikirleri halklara umut oldu
09:43 'Seçim projesine' dönüşen hastane için yeni ihale
09:22 Abdullah Öcalan: Êzidîler imha tehlikesi altında, sahip çıkılmalı
09:10 8. Amed Tiyatro Festivali programı belli oldu
09:09 Kadınlar özgür ve şiddetsiz bir yaşam için kolları sıvadı
09:04 ‘Türkiye’nin işgal ettiği Serêkaniyê ve Girê Spî’de DAİŞ örgütleniyor’
09:03 Nagihan Akarsel’in yazısı: Empati ile yola çıkmak
09:03 KESK’li Dağ: Kadınlar Emek ve Özgürlük İttifakı’na destek vermeli
09:01 Av. Özgür Erol: Abdullah Öcalan dirençle Kürt sorununun çözümüne odaklandı
09:00 Gar Katliamı’nın faili yapılmaya çalışıldı: İktidara kaos gerekliydi
09:00 09 EKİM 2022 GÜNDEMİ
08:07 Komploya uluslararası tepki: Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden korkuyorlar
08/10/2022
23:49 Eğitim emekçileri: Jina ve Nagihan’la aynı yolda mücadele edeceğiz
23:23 Gençlerden komploya yürüyüşlü protesto
22:55 Avukat Emekçi: Abdullah Öcalan İmralı'da amansız bir direniş sergiledi
22:33 Avrupa’da Kürtler alanlara çıktı: Öcalan’ın özgürlüğü, özgürlüğümüzdür
22:00 Gazeteci Topuz: Binlerce insan kaybedilirken medya sessiz kaldı
21:43 Silopi’de Tiyatro ve Çocuk Festivali’ne yoğun ilgi
20:54 İzmir’den İran’a: Bir kadın katledildi, bir ülke dirildi
20:15 Erdoğan’ın ‘Cemevi Başkanlığı’ kurma kararına tepki: Cülus bahşişi
19:55 Mışrıf ile Helhel arasında ağaç kıyımı
19:29 Engellemeye rağmen Adalet Nöbeti için bir araya geldiler
19:12 İzmir’de gözaltına alınanlara ajanlık dayatması
18:53 Ölüye Saygı İnisiyatifi Eş Sözcüsü Aydın: Çocuklarını kaybeden aileler şiddeti direniş sahasına çevirdi
18:22 'Gelmeyen Adalet' paneli: Öfkemiz büyüyor
17:56 Ankara Barosu Genel Kurulu’nda Jina için direnen kadınlar selamlandı
17:25 İran İnsan Hakları Örgütü: Eylemlerde 185 kişi katledildi
17:01 Ağızlarını siyah bantla kapattılar: 35’inci madde kaldırılsın
17:01 'Festival'e katılmayan öğrencilere 'dersten bırakırım' tehdidi
16:53 Avukatlar: Saçlarınız artık bizim için fırtınadır
16:41 Şik ve Canbey’in cenazesi toprağa verildi
16:26 Katledilen 7 TİP’li anıldı
16:25 Hasta tutuklu Hasan Tahsin Akgün serbest bırakılsın
16:15 Yüksekova'da 9 Ekim yürüyüşüne çağrı
16:09 Diyarbakır Barosu Genel Kurulu’nda ‘Jin jîyan azadi’ sloganı
16:03 TJA: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şart
15:59 TAYAD’lı Aileler: Hasta tutsaklar için mücadele etmeliyiz
15:59 Akarsel’in cenazesi kadınların omuzunda Hewlêr’e doğru yola çıkarıldı
15:50 ‘Tecridi kırmak için ortak mücadele edilmeli’
15:40 İzmir’de 13 kişinin gözaltı süresi uzatıldı
15:00 Ağır hasta tutuklu ameliyata götürülmüyor
14:55 Abdullah Öcalan’a dönük tecrit Meclis gündeminde
14:48 HDP’nin Danışma Kurulu toplandı
14:43 HDP: Bahçelievler Katliamı’nın katillerini de katilleri aklayanları da unutmadık
14:23 Oluç: Yok edilemeyen Kürt mücadelesi daha da güçlendi
14:22 Van Barosu 28’inci Olağan Genel Kurulu toplandı
13:44 Dersim'de binler buluştu: Tek çare örgütlü güç
13:31 Tozkoparan’da polis ablukası: Boşaltılan evler yıkılıyor
13:26 Nusaybin’de Kaymakam tehdidi esnafa kepenk kapattırdı
13:17 ‘Öcalan’ın paradigması Ortadoğu halklarının önünü açtı’
13:01 Cemil Kırbayır’ın ağabeyi: Mücadelemiz sürecek
12:25 Şenyaşar ailesinin eylemi sürüyor: Fail şu an Meclis’te
12:22 Halklar 'Abdullah Öcalan’a özgürlük' için yarın alanlarda olacak
11:59 Askerler köyden aldı, 28 yıldır kayıp
11:19 HDP Eş Genel Başkanları Danışma Kurulu ile bir araya geliyor
11:09 Av. Maçoğlu: Kobanê Davası ceza yargılaması usullerini ters düz etti
10:43 Türkiye’nin denetimindeki Serêkaniyê ve Girê Spî’de insanlığa karşı suçlar
10:29 Cinsel taciz faili tutuklandı
10:26 ‘Öcalan’ın özgürlüğü İmralı direnişine denk bir mücadeleyle sağlanır’
09:27 'KDP basınının Nagihan’ı görme biçimi özel savaş medyası rolünden kaynaklanıyor'
09:26 'Nagihan’ın gülen yüzünü mücadelemizde yaşatacağız'
09:22 Şengal anlaşmadan sonra 21 kere bombalandı: Êzidîler direniyor
09:04 ‘İmralı tecridi toplumsal mücadeleyle kırılır’
09:03 ‘Özgürlük Yürüyüşü’ne çağrı: Tecrit rejimini kıracağız
09:02 Av. Demir: Öcalan üzerindeki tecrit komplonun devamıdır
09:01 Akarsel için ayakta olan kadınlar: Mücadelesi büyüyecek
09:00 Ayla Akat Ata: Failler dışarda, mutlaka yargılanacaklar
09:00 08 EKİM 2022 GÜNDEMİ
08:48 AKP’li Erdoğan’dan yeni atamalar
07/10/2022
23:06 ‘Burası Kürdistan’ diyen Taşkesen gözaltına alındı
22:35 HDP’li Güzel katledilen kadınlar için saçını kesti
21:24 Mardin’de bir depoda patlama
20:57 30 yıl sonra tahliye olan Altunışık'a kitlesel karşılama
20:38 Jîna Amini'nin aile avukatı Adli Tıp raporunu reddetti
20:03 MKGP Ersöz ve Akarsel’i andı: Mücadelelerini sürdüreceğiz
19:59 Sanal medyada #SurdaFestivaleHayır kampanyası
18:58 Ümitcan Uygun hakkında 3 ayrı suçtan ceza verildi
17:56 Batman’da gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
17:53 Diyarbakır'dan seslenen kadınlar: Nagihan Akarsel ölümsüzdür
17:43 Hak savunucularının yargılandığı dava ertelendi
17:37 İki cenaze daha ailelerine teslim edildi
17:26 Doğubayazıt’ta 9 Ekim yürüyüşü çağrısı
17:04 9 Ekim panelleri: Krizler Abdullah Öcalan ile görüşülerek çözülür
17:01 Hewlêr’de patlama
16:51 Pêncwên ve Balekayeti bombalandı
16:47 ‘Kadın direnişine her zamankinden daha çok ihtiyaç var’
16:00 İHD'den 'Barış Nöbeti'
15:41 Şenyaşar ailesinin ‘Herkes için adalet’ pankartına el konuldu
15:02 Öcalan’ın vasisi Dinç: Tecridin kırılması için topyekûn mücadele etmeliyiz
14:39 Kadınlar: Nagihan gibi hakikate yürüyoruz
14:18 Hatay’da İmralı tecridine tepki
14:09 Dil ve Kültür örgütlerinden çağrı: Bu ‘festivale’ katılarak meşrulaştırmayın
13:56 Fatma Altınmakas’ın tecavüz faili takipsizlikle aklandı
13:55 13 öğrenci gözaltına alındı
13:53 Hukukçulardan Akarsel protestosu ve suç duyurusu
13:42 Avukat Karakaş’ı ezen polisin dosyası ACM'ye devredildi
13:23 Assa Abloy’da iş bırakma eylemi
13:20 Gazeteci Önel’e ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı
13:12 Nagihan Akarsel’in ailesi Süleymaniye’de
12:38 Gençlere ‘Özgürlük Yürüyüşü’ çağrısı: Komploya karşı ses yükseltelim
12:27 Şenyaşar ailesi polis saldırısına rağmen nöbetini sürdürüyor
12:06 27 yıldır tutuklu yazar darp edildi
12:04 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden yeni görüşme başvurusu
11:48 Kürt kadın gazeteciler Gurbetelli Ersöz’ün mirasına sahip çıkıyor
11:31 Hasta tutuklu Boltan’ın kıyafetlerine el konuldu
11:30 MGKP: Özgürlüğe ulaşma sözünü yeniliyoruz
11:13 DFG: Nagihan’ın kalemini sahipsiz bırakmayacağız
10:49 DTK, TJA, DBP ve HDP Gençlik Meclis’inden ortak çağrı: Kayyımların festivaline tutum alın, katılmayın
10:47 Sancar: Bu ülkeyi demokratik anayasaya kavuşturacağız
10:43 Gazeteci Nişmiye Güler hakkında dava açıldı
10:29 9 Ekim’de temel talep Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü olacak
10:01 ‘Nagihan Kürt kadın mücadelesinin direnciyle yaşayacak’
10:00 CPT ziyareti öncesi Abdullah Öcalan’a yeni disiplin cezası
09:55 Yüksekova'daki patlama sonrası bir aile darp edildi
09:40 Mızraklı aleyhine ifade veren tanığın iddiaları yalan çıktı
09:40 Amedspor taraftar grupları: Festival Sur’a ihanettir
09:26 Temel: Kürt halkı komploya karşı büyük direniyor
09:21 ‘Şehir Hastaneleri’ne akış için hastane kapatılıyor’
09:20 Öğrencilerden fakültenin tarihi binadan taşınmasına tepki
09:12 Keskin: Gurbetelli ve öldürülen tüm gazetecilere borcumuz var
09:10 Erdoğan'dan uyuşturucu ticaretinden tutuklu kişiye af
09:08 Araziden pay alamayan AKP'li başkandan ölüm tehdidi!
09:04 Seydaoğlu: Kürt kadınlar sisteme müdahale ettiği için hedefte
09:01 6-8 Ekim'de yaralanan Gezer faillerin peşinde!
09:00 'Komplocuların maskesi düştü, Abdullah Öcalan toplumsallaştı'
09:00 07 EKİM 2022 GÜNDEMİ
00:04 Yüksekova’da polisten 'fişleme' uygulaması!
06/10/2022
22:52 Gençlerden katledilen Akarsel için yürüyüş
22:43 Şengal’de Serdeşt Kampı bombalandı
21:02 Alanlara çıkan kadınlar: Akarsel’i katledenler ortaya çıkarılmalı