Yazar Benlisoy: Ekolojik kriz eko-faşizmi tetikliyor

İZMİR - Ekolojik krizin, dünyanın temel fiziksel, kimyasal ve jeolojik parametrelerinde değişiklikler yaptığını kaydeden yazar Foti Benlisoy, krizin derinleşmesiyle eko-faşist bir kitle yaratıldığını vurguladı.
 
Ekolojik kriz, iklim değişiklikleri ve olağanlaşan felaketlerle kendisini her geçen daha da fazla hissettiriyor. Son olarak Pakistan’da yaşanan sel ve ABD’de yaşanan kasırgalar binlerce insanı evsiz bırakırken, canlıların yaşam alanları bir bir yok oluyor. Amazon ormanlarında süren ağaçsızlaştırma, yoğun sera gazı salınımı ve madencilik faaliyetleri, bu krizi derinleştiren unsurlarında başında geliyor. Kriz derinleştikçe ortaya atılan kimi çözüm önerileri de krizin yaratıcısı kapitalizmin görmezden gelinmesine neden oluyor. Kyoto Protokolü ve Paris İklim Anlaşması’nda sera gazı salınımının durdurulması, krizin önlenmesi için atılan adımlar, bir yandan nükleer enerjiye yönlendirme yaparken, bir yandan da olayın sorumlusu olan kapitalist yayılmacılığın üstünü örtüyor.
 
Akademisyen-yazar Foti Benlisoy, yaşanan ekolojik krizin boyutunu ve krizin derinleşmesiyle oluşabilecek olası riskler üzerine konuştu.
 
DÜNYA YAŞANILIR OLMAKTAN ÇIKIYOR
 
Ekolojik krizin sermaye birikiminin, doğanın kendi kendini düzenleyen çevrimlerini ihlal etmesi sonucu oluştuğunu vurgulayan Benlisoy, “Bu krizi insanlıkla doğa arasındaki metabolik ilişkide yarık oluşumu olarak tarif etmek mümkün. Aslına bakılırsa kapitalizm, Marx’ın Kapital’de öngördüğü üzere hem emeği hem insan bedenini hem de doğayı hızlı bir biçimde tahrip ediyor. Ekolojik kriz günümüzde dünyanın temel fiziksel, kimyasal ve jeolojik parametrelerinde kritik değişimleri gündeme getiriyor. Bizi geri dönülemez noktaya doğru taşıyor. Bunun en akut görünümü, iklim krizi ve dünyanın hızlı bir biçimde ısınmakta oluşudur. Dünya sanayi devrimi öncesine göre yaklaşık 1,2 derece ısınmış durumda. Bu aynı zamanda hem insan yaşamı hem de biyolojik çeşitlilik açısından önemli bir sorun oluşturuyor. Bu sürecin böyle devam etmesi halinde dünyadaki geniş coğrafyaların insan yaşamı için olanaklı olmaktan çıkması gibi büyük bir sorunla karşı karşıya kalacağız” dedi.
 
EKOLOJİK KRİZİN PARÇALARI 
 
Ekolojik krizin bir dizi görünümü olduğunu kaydeden Benlisoy, biyo çeşitliliğin azalması, okyanusların asitlenmesi, doğal su kaynaklarını yok olmasının bunlar arasında olduğunu söyledi. Bu sürecin hızlı bir şekilde tersine döndürülmesi için kapitalist üretim ilişkilerine son verilmesi gerektiğini vurgulayan Benlisoy, şöyle devam etti: “Yakın zamanda Pakistan’da yaşanan ve 1 milyondan fazla insanın iklim mültecisi haline getiren sel felaketlerini ve ABD’de yaşanan büyük kasırgayı düşünün. Eski zamanlarda olağanüstü doğa olayları denen şeylerin giderek olağanlaşması da iklim krizinin en bariz örneklerinden bir tanesi. Bu çağın başlangıcını belirtmek zor ama pandemiyle birlikte ekosistemlerin çöküşler çağına girdiğimizi söyleyebiliriz. Pandemi de ekolojik krizden bağımsız bir mesele değil. Tam da ekolojik krizin somut görünüm biçimi. Pandemik tehditler dünya coğrafyasında ormansızlaşması, endüstriyel et üretimi, madencilik sonucu yeni virüslerin insanla temasıyla oluşuyor. Önümüzdeki süreçte yaşanacak başka pandemiler ekolojik krizin bir parçası olacaktır.”
 
EKO-FAŞİZM TARİFİ 
 
Ekolojik krizin günümüzün en önemli siyasal toplumsal meselelerden olduğunu dile getiren Benlisoy, yaşanan krizin bütün sömürü ve tahakküm ilişkilerini belirleyecek olduğunu ifade etti. Yaşanacak süreçlerden birisinin de eko-faşizm olarak tariflenebileceğini vurgulayan Benlisoy, “Eko-faşizmi bir örnek üzerinden anlatmak çok mümkün. Geçen sene yaşanan orman yangınları sürecinde yangınların faili olarak Kürtler ya da mültecileri sorumlu tutan bir söylem yaygınlaşmıştı. Yangının gerçekleştiği bazı yerlerde silahlı insanlar arama yapıyorlardı. Ekolojik felaketin bir başka somut görünümü bu. Ekolojik krizin yarattığı felaketlerin ulusal bütüne bir tehdit olarak yeniden yorumlanması ve ulusal, ırksal hiyerarşileri pekiştirmek için kullanılması anlamına gelen bir süreç. Sadece Türkiye’de gerçekleşmedi bu. ABD’de gerçekleşen orman yangınlarında da yine elde silahlı beyazlar güya yangınları çıkarttığını düşündükleri siyahları ya da antifaşistleri arıyorlardı. Yine bundan birkaç yıl önce Yeni Zelanda ve ABD’de ‘yalnız kurt’ denen bir aşırı sağcılar Müslüman ve Meksikalılara saldırı düzenlemişti. İki saldırıda da katillerin yazdığı manifestoda katiller kendilerini Eko-faşist olarak nitelendiriyor” diye belirtti.
 
EKO-FAŞİZM YAYILMA TEHLİKESİ
 
Dünya nüfusunun artmakta oluşunun ekolojik krize yol açtığı yönünde bir propagandanın yaygınlaştığına dikkati çeken Benlisoy, “Beyaz olmayanları, yoksulları temizlemek lazım” gibi düşüncelerin dalga dalga yayıldığını belirtti. Birleşmiş Milletler’in (BM) de uyarıda bulunarak “iklim apartheid” tanımını yaptığını söyleyen Benlisoy, “İklim krizi hiç de insanlığı birleştiren büyük bir tehdit değil. Tam tersine sahip olanlarla olmayanlar arasındaki farkları daha da yoğunlaştıran bir rol oynuyor. Gramsci faşizmi toplumsal çelişkilerin makinalı tüfekler aracılığıyla çözülmesi diye tarifliyordu. Dolayısıyla ekolojik krizinin giderek daha fazla gündelik deneyime sızmasını makinalı tüfeklerle çözmeye dönük bir eko-faşist girişimle karşı karşıya kalabiliriz. Çünkü sermayenin bu yıkıcı eğilimlerini kendi kendine sınırlaması mümkün değil. Sermaye işleyişi itibariyle doğayı tahrip ediyor. Herhangi bir toplumsal basınç olmadığında yıkıcı potansiyelini sonuna kadar sürdürmeye niyetli. Bu eğilimin olası sonuçlarını çözmeye yönelik eko-faşizmle daha fazla karşılaşacağız” diye konuştu.
 
İKLİM GÖÇLERİ
 
Bu yolla kapitalizmin sorumluluğu üstünden yoksullara atmak istediğine dikkati çeken Benlisoy, “Trump’ın Meksika sınırına kurduğu büyük duvarı düşünün. Bu duvar Orta Amerika’da neoliberal iktisat politikaları, emperyalist müdahalecilik ve iklim felaketinin yol açtığı sonuçlar nedeniyle yaşanan göçlerden kaynaklı örüldü. Bu duvarlar eko-faşizmin en somut görünümlerinde bir tanesi. Sınır politikalarına eko-faşizmin doğum alanları diyebiliriz. Bütün dünyada tüm sınırlara duvarlar çekilmekte, sınır politikaları giderek askeri hal almış durumda. Bütün bunlar gelmekte olan eko-faşizmi gösteriyor. Bir yanda yeşil adalar diğer yanda ise ekolojik krizin ağırlığını çekmek zorunda kalan güney ülkelerinin çölleşmiş ya da sular altında kalmış topraklarından kaçmaya çalışan insanlar var” ifadelerini kullandı.  
 
ANA SORUMLU KAPİTALİZM
 
Ekolojik krize karşı BM nezdinde yürütülen faaliyetlerde bir yol kat edilemediğinin altını çizen Benlisoy, sera gazı salımı ve dünyanın ısınmasının hızla devam ettiğini aktardı. Yürütülen bu faaliyetlerde ana sorumlu kapitalizmin görmezden gelindiğini vurgulayan Benlisoy, “Biz ne kadar kapitalizmin bu ekolojik yıkım potansiyellerini toplumsal mücadeleler aracılığıyla sıkıştırabilirsek ekolojik krizini sonuçlarını önlemeyebiliriz. Ekolojik krizin sonuçlarını yaşamaya ister istemez devam edeceğiz. Hiç değilse bu sonuçların eşit dağılması noktasında da adımlar atmış olacağız. Yoksa dünyada sera gazı salımlarının ana sorumlusu olan küresel kuzey iklim krizinden en az etkilenen coğrafya iken, en çok etkilenen bundan, en az sorumlu olan küresel güney olacak” diye kaydetti.
 
EKOLOJİK YIKIM FIRSATA ÇEVRİLİYOR
 
Kapitalizm ekolojik yıkımın bazı sonuçlarından da faydalanır halde olduğunu sözlerine ekleyen Benlisoy, “İklim krizinin yol açabileceği çeşitli sonuçları kar kapısı olarak kullanan bir eğilim var. Kuzey kutbunda buzulların erime süreci bunun en klasik örneği. Buzulların erimesiyle birlikte buzul kütlelerinin altında kalmış olan fosil kaynaklara erişim kolaylaşacak. Dahası yeni büyük bir deniz ticaret yolu açılmış olacak. Çeşitli sermaye grupları açısından felaketin içinde yaşanan bu süreçler bir fırsat. Onlar açısından felaket bir tehdit değil yeni büyüme olanakları yaratacak bir olasılık kaynağı. Mesela müsilaj karşısında Erdoğan çıkıp ‘Kanal İstanbul’u yapacağız. Müsilaj ortadan kalkacak’ diyecek. Sağ iktidarlar felaketin yarattığı sarsıntıları kendi politikalarını hayata geçirebilmek için kullanıyor. Bu nedenle solun şok doktrinine ihtiyacımız var. Felakete insanla insan, insanla doğa arasındaki ilişkinin yeni bir temelde kurulması gerektiğini savunanlar açısından bakmak gerekiyor” dedi.
 
BİRLEŞİK EKOLOJİK MÜCADELE
 
Yürütülen toplumsal mücadelelerin ekolojik taleplere sahip olduğunun altını çizen Benlisoy, fakat bunların kendi içinde tecride uğrayarak bağlantı kuramadıklarını söyledi. Mücadele hatlarının birleştirilmesi gerektiğini ifade eden Benlisoy, “Şehirde ucuz, nitelikli toplu taşıma için mücadele veriyorsanız aynı zamanda ekolojik mücadele veriyorsunuz. İşçilerin daha iyi çalışma koşulları, yaşam hakkı, daha sağlıklı bir çevrede yaşamak için verdikleri mücadele ile ekolojik mücadele arasında doğrudan doğruya bağlar var. Büyük bir ekolojik proletarya oluşuyor. Bu proletarya sadece artı değer sömürüsüne karşı çıkmıyor. Aynı zamanda sermayenin yaşama dönük saldırısına da karşı çıkmaya dönük bir irade sergilemeye başladı. Kadınların mücadelesi de bu ekolojik proletaryanın bir parçası. Köylülerin kendi topraklarını savunmak için verdiği mücadelede buranın bir parçası. Bütün mücadeleleri yaşama sahip çıkan bir zeminde birleştirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
MA / Tolga Güney

Diğer başlıklar

17/10/2022
19:17 Aydın Valiliği'nden belediyelere konuşma yasağı
18:46 Bucalılar yapılaşma değil yeşil alan istiyor
18:11 Akbörü’nün ölümünden sorumlu tutulan 2 kişi serbest bırakıldı
17:30 Demans hastası Aysel Tuğluk’un durumu kötüleşti
17:13 Başak Cengiz’i katleden Boz’un şikayet başvurusuna takipsizlik
16:25 Suriye askerlerine saldırı
16:13 İHD: Leyla Güven serbest bırakılmalı
16:05 Kazımi’nin bütçesi askıya alındı
15:47 Nijerya’da sel: 600 ölü, 1,3 milyon göç
15:45 İran cezaevlerinde direniş yayılıyor
15:36 Oluç: 2023 bütçesi iktidarın veda bütçesidir
15:35 Öğretmene yapılan saldırı kınandı
15:20 DBP’den cezaya tepki: Leyla Güven’in yanındayız
15:17 Maden faciası protestosu: Kader değil katliam
15:13 'Her bir sokak jineoloji atölyesinin anlam dünyası olacak'
15:02 DBB’ye bağlı hayvan ambulansı acil vakaya 32 dakika sonra dönüş yaptı
14:38 Gazeteci Doğan'ın yeniden yargılanmasına başlandı
14:19 Dev-Yapı-İş ve İnşaat-İş’ten sömürüye karşı grev örgütlenmesi
14:12 İran'da özgürlük direnişi ikinci ayında
13:56 Bakanlık künyeleri yayınlanan askerlere dair sessiz
13:41 Diyarbakır’da Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri başlıyor
13:39 Sağlık emekçileri, ek ödenek için iş bıraktı
13:38 'Bartın'ın tek sorumlusu iktidardır'
13:25 Diyarbakır Barosu'nun Ermeni Soykırım açıklamasına beraat
13:05 Irak Cumhurbaşkanı Latif Reşid görevine başladı
12:59 Xwebûn Gazetesi'ne polis engeli sürüyor
12:44 Emine Şenyaşar, iddianamede AKP'li Yıldız'ın yer almamasına tepki gösterdi
12:39 2023 bütçesinde 660 milyar lira açık
11:07 Şiddet gören kadının şüpheli ölümü
10:38 Üç arkadaş yan yana defnedildi: 45 gün önce izne çıkacaklardı, ihmal var
10:37 DTK Eşbaşkanı Güven'e 11 yıl 7 ay hapis cezası
10:26 Adıyaman’da 5 gözaltı
10:04 6 aylık bilanço: 2 bin 476 kez kimyasal silah kullanıldı
10:01 Bir buğday çocuğunun köklerine yolculuğu
09:30 El Melici: Abdullah Öcalan için her türlü çaba gösterilmeli
09:14 Özdem: Şüpheli olabilecekler maden sahasından uzaklaştırılmalı
09:00 Cizre'de festivale tepki: Özel savaş politikasının devamıdır
09:00 Av. Enmek: Şenyaşar ailesinin mücadelesi iddianame hazırlattı
09:00 17 EKİM 2022 GÜNDEMİ
16/10/2022
21:41 İran İnsan Hakları Örgütü: Reşt'teki cezaevinde 6 tutuklu katledildi
21:07 5 kentin yeni baro başkanları belli oldu
19:47 Bahçeli’nin prompterı bozuldu
19:19 Sigara fiyatlarına zam
19:12 Evîn Cezaevi'nde 4 tutuklu katledildi
18:19 Elazığ'da 41 işçi anması
17:58 Amedspor 3 golle kazandı
17:34 İran’da öğrenciler direnişte
17:13 Türkiye saldırısında bir kadın ağır yaralandı
16:39 Dersim KYK yurdunda gıda zehirlenmesi
16:26 Yeşil Sol Parti Eş Sözcülüğü'ne Uçar ve Akın seçildi
16:17 Üç madenci yan yana defnedildi: İhmal vardı, hesabını sorun
15:55 Adıyaman’da aşure lokması paylaşıldı
15:49 AKP’li başkanın korumaları uyuşturucuyla yakalandı
15:24 ‘Maden faciasında sorumlu hükümettir’
15:08 Antep’ten maden faciasına ‘kader’ diyen Erdoğan’a tepki
14:58 Birca Belek Dil ve Kültür Derneği’nde yönetim değişti
14:39 Amasra’daki madenin verileri ‘yasak’ gerekçesiyle verilmedi
14:31 Kartal Meydanı’nda tek talep: İş güvencesi
14:24 Kadınlar Ezgi Zerkin’in katilini arıyor
13:46 Türkiye’den Şam üssüne saldırı
13:43 Emek ve Özgürlük İttifakı’nın genişletilmesi çağrısı
13:13 Maden faciasının yaşandığı alanda yangın sürüyor
13:07 KODAR’dan Evîn Cezaevi açıklaması: Halk serhildana katılmalı
12:57 Sancar: Kan, talan, yalan rejimine mahkum değiliz
12:53 Buldan: Bartın katliamı AKP’nin işçiye reva gördüğü yaşam biçimidir
12:46 Tebriz ve Sine cezaevlerinde de direniş başladı
12:09 Şenyaşar ailesi: Cezasızlık yeni katliamların önünü açıyor
12:09 Bağımsız Maden İş avukatı Timoçin: Amasra’da olası kastla cinayet işlenmiştir
11:21 Maden faciasında oğlunu yitiren anne: Evime ateş düştü
10:49 4 yıl 4 ay sonra hazırlanan iddianamede AKP'li vekil yok!
10:09 Deniz Poyraz Davası: Saldırının arkasındaki anlayış 'iktidardayız’ mesajı verdi
09:01 ‘İdare ve Gözlem Kurulu İstiklal Mahkemeleri’ne dönüştü’
09:01 Bireysel silahlanma kadın katliamlarını arttırıyor
09:01 Yazar Benlisoy: Ekolojik kriz eko-faşizmi tetikliyor
09:00 Gazeteci Zagros: Hewlêr’in onayı olmadan MİT Kürtleri katledemez
09:00 16 EKİM 2022 GÜNDEMİ
15/10/2022
22:51 Kulp’taki operasyon bölgesine sevkiyat
22:39 Evîn Cezaevi’nde yangın
22:21 Kadıköy’de 24 katlı rezidansta yangın çıktı
22:14 Erdoğan için kaldırılan çöp kovaları yerine konulmadı
22:03 Yeni Şafak yazarının Kürdistan tahammülsüzlüğü!
21:41 NATO nükleer tatbikata başlayacak
20:44 HDP Amasra’da: Sorumlular bu ülkeyi yönetenlerdir
19:52 Urfa’da bir çocuk katledildi
19:48 Bartın’daki maden faciası protesto edildi
19:44 HDP Eş Genel Başkanı Sancar PES kongresine katıldı
19:37 Yozgat’a sevk edilen tutuklulara keyfi uygulama
19:28 Diyarbakır’da gözaltına alınan 26 kişi serbest bırakıldı
17:57 Hilvan’da poşet içinde kemikler bulundu
17:29 Tarsus’ta fabrika atıklarının yarattığı kirliliğe karşı eylem
17:23 Somalı ailelerden Erdoğan'a: Soma'nın hesabı sorulsaydı, Bartın faciası olmayacaktı
17:07 HDK’den ‘Kadın Mücadelesinin Kesişim Alanları’ paneli
16:44 Trakya Tutsak Aileleri: Tutuklular tahliye edilsin
16:43 HDP’den Bartın açıklaması: Kader değil katliamdır
16:37 Bartın’da arama kurtarma çalışması sona erdi
16:33 İran’da protestolar 29'uncu gününde
16:25 Şizofren hastası Özel’in tahliyesi istendi
16:20 Elazığ’da 24 saatte 3 kadın katledildi
16:12 Soma’da ‘fıtrat’ diyen Erdoğan, Bartın’da ‘kader’ dedi
16:01 Adalet Nöbeti’nde 4 gözaltı: Susmayacağız
15:56 79 barodan Deniz Poyraz davasında avukatlara saldırıya tepki
15:22 Ağır hasta tutuklu Yapıcı’nın tahliyesi 3 ay ertelendi
15:12 Öğretmenler uyardı: Taleplerimiz karşılanmazsa iş bırakacağız
14:50 Emek ve Özgürlük İttifakı: Katliamların baş sorumlusu AKP-MHP iktidarıdır
14:43 Cumartesi Anneleri Tosun ve Aydemir’in akıbetini sordu
14:22 HDP heyeti Bartın’a hareket etti
14:11 DİSK’ten Bartın açıklaması: Öfkeliyiz
14:07 Hasta tutuklu Abdullah Yılmaz tedavi edilsin
14:06 ‘Direnişin sembolü olan Diyarbakır Cezaevi müze olsun’
13:29 Şenyaşar ailesi: İddianame yetmez adil yargılama lazım
13:19 CHP heyeti Bartın’da
13:01 Fehmi Tosun ve Nazım Gülmez'in akıbeti soruldu
12:32 HDK 11 yaşında: Özgürlükçü yeni yaşamı birlikte inşa edeceğiz
12:03 Bartın’daki faciada ölü sayısı 41'e yükseldi
12:00 Soma davası avukatları ve Halkevleri’ne Bartın engeli
11:49 Sansür Yasası'na tepki: Bu yanlıştan dönün
11:45 Aydeniz: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele edeceğiz
11:10 Eczacılar yapacakları mitingi erteledi
11:02 ‘Hapishaneler ve yargı süreci’ toplantısı: İhlaller mücadeleyle sonlanır
10:15 HDP 10’uncu kuruluş yıldönümü etkinliklerini iptal etti
10:02 2 tutuklu darp edilerek başka cezaevine sevk edildi
09:43 Şenyaşar ailesinin adalet arayışı 586’ncı gününde
09:42 Nagihan Akarsel: Özgür iradeli olanla sınırsız yoldaşlık yapılır
09:35 Cepteki parayla sadece bir teneke yağ alabiliyorlar!
09:35 İşçi Emekçi Birliği’nden işçileri birleştiren miting
09:22 IPI Direktör Yardımcısı Griffen: Türkiye'de basın özgürlüğü krizi var
09:10 Jineoloji'yi Nagihan'dan dinledi: Hayal ettiğimiz geleceği inşa edeceğiz
09:07 16 gözaltı, 12 davadan sonra ‘kenti terk et’ tehdidi
09:06 ‘Anneler kaybolan adaleti arıyor’
09:06 ‘Emek ve Özgürlük İttifakı halkların talepleri üzerine şekillendi’
09:05 ‘Sansür Yasası’na tepki: Hakikat halka ulaşacak
09:05 Karaoğlu: Karar alma mekanizmalarında kadın bakış açısı kullanılmalı
09:03 ABF Başkanı Aslan: Cemevi Başkanlığı kayyımdır
09:02 Hakkari’de iki köyde koruculuk dayatması
09:01 Büyük Eczacı Mitingi: Halk sağlığı için meydanlarda olacağız
09:00 15 EKİM 2022 GUNDEMİ
08:46 Antalya'da 12 öğrenci serbest bırakıldı
08:38 Kadın Eki’nin yeni sayısında yoldaşları Nagihan’ı anlattı
08:01 Maden ocağındaki patlamada yaşamını yitiren işçi sayısı 28'e yükseldi
00:10 Sayıştay 2019 raporunda uyarmıştı: Grizu patlama riski artıyor
14/10/2022
23:08 Yaşamını yitiren maden işçilerinin sayısı 22'ye yükseldi
22:51 Antep'te işçiler yemekten zehirlendi
22:27 Silopi’de kavga: 1 ölü, 2 yaralı
20:51 Korucuların mitinge silahsız katılmaları istendi
19:39 Bartın’da maden ocağında patlama
19:27 Deniz Poyraz davasında mütalaa açıklandı
19:19 ‘Direnç kırma’ olarak görülen işkenceye takipsizlik kararı
19:02 CHP'li Tanrıkulu'ndan zorunlu katılıma tepki
18:44 Diyarbakır’daki gözaltıların gerekçesi festivale tepki gösterme!
18:39 'Adana'da HDP binası bombalanırken neredeydiniz?'