İSTANBUL- “Türkiye yanıyor, saray izliyor?” yazısı nedeniyle yargılanan gazeteci yazar Ender İmrek’in davasında AYM talebi “ciddi” görülmeyerek, reddedildi.

 

Evrensel Gazetesi yazarı Ender İmrek’in “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Bakırköy’de bulunan 44’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya İmrek ve avukatları Yıldız İmrek, Devrim Avcı, Muhammed Taner Avşar ile AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel’in yetkilendirmesi ile Melih Tüfenkci katıldı.

 

İlk olarak söz verilen İmrek, “Türkiye yanıyor, saray izliyor” şeklindeki yazının kendisine ait olduğunu belirtti. İmrek, yazıda yer alan ifadelerin suç olmadığını dile getirerek, “28 Temmuz 2021’de Türkiye’nin genelinde başlayan yangılarda en az 8 kişi yaşamını yitirdi. En az 200 bin hektar orman alanı yandı. Ormanla birlikte doğanın tüm canlıları, endemik bitki, binlerce hayvan yanarak yok oldu. Binlerce insan ölümle yüz yüze kaldı. Yangılara hazırlık yapılmamıştı. Olası yangılara müdahale devletin görevidir” dedi.

 

‘KİM SARAYI ELEŞTİRİYOR MESAİSİ’

 

İmrek, “Demokratik bir devlete, yurttaş vergilerinin kamu ihtiyaçları, kamu güvenliği için harcaması gerekir. Toplumun refah düzeyi ne olursa olsun yöneticilerin ihtişamlı binalarda, ihtişamlı koltuklarda oturmaları, uçak ve araba filosuna sahip olmaları eleştiri konusudur. Gazetecinin görevi bu sorunları kıyaslamalı olarak ayna tutmak, gerçeği ortaya çıkaracak sorular sormaktır. ‘Sarayın hizmetinde en az 13 uçak varken neden tek bir yangın uçağı yok’ sorusunu suç saymak, yönetimde keyfiyete yol verir. Jandarma yangına karşı kafa yormak yerine ‘kim sarayı eleştiriyor’ tespiti için mesai harcamıştır” diye konuştu.

 

‘SUÇU DEĞİL İŞARET EDENLERİ SORUŞTURUYOR’

 

Bartın’da 41 işçinin yaşamını yitirmesi yanı sıra Roboski, Çorlu, Soma, Ankara Gar katliamı ve pek çok katliama da işaret eden İmrek, sorumluların hesap vermediğini dile getirdi. İmrek, “Pervasızlık artıyor. Soru soranların susturulması için cadı avı başlatılıyor. Yargı, suçu değil, suçu işaret edenleri soruşturmak için mesai harcıyor. Onlarca gazeteci hapisteyken yüzlerce gazeteci ve yazar yargılanıyorken, cezaevi düşünce suçları, iktidar muhalifleri ile dolup taşıyorken benim burada bu davadaki hukuksuzluğu dile getirmenin ötesinde söyleyebileceğim bir şey yok. Yazdıklarımda bir suç yok. Bu nedenle bir savunmaya da gerek yok. Bu gün hukuka bağlılıkla, bu hukuksuz davayı sona erdirmenizi bekliyorum” ifadelerini kullandı.

 

AYM’YE SORULMASINI İSTEDİ

 

Daha sonra söz alan Av. Yıldız İmrek, Türk Ceza Kanun’un (TCK) 299’üncü maddesinde yer alan atılı suçun Anayasanın 101’nci maddesine aykırı olduğunu söyledi. Bu durumun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ile sabit olduğuna dikkat çeken İmrek, mahkemeden anayasa aykırılık iddiası ile ilgili AYM’e başvuru yapıp yapmamasına dair karar vermesini istedi. Söz alan diğer müdafi avukatlar da beraat talebinde bulundu.

 

‘CİDDİ GÖRÜLMEDİ’ REDDİ

 

Söz alan AKP’li Erdoğan’ın avukatı Tüfenkci ise, bulundukları şikayeti sürdürdüklerini ve İmrek’in cezalandırılmasını istedi.  Söz verilen iddia makamı ise İmrek’in basın personeli olup olmadığı ve basın kartının bulunup bulunmadığını yönünde bilgi için Türkiye Gazeteciler Sendikasına (TGS) yazı yazılmasını talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme, iddia makamının TGS talebini kabul etti. Mahkeme, avukat İmrek’in atılı suçun anayasa aykırı olup olmadığının sorulması talebini ise “ciddi görülmedi” diyerek, reddine karar verdi. Mahkeme, bu nedenleler duruşmayı 10 Ocak 2023’e erteledi.