Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, yeni yasama yılı ve gündemdeki gelişmelere dair Meclis’te basın toplantısı düzenledi. 

 

Koçyiğit, DEM Parti olarak, halkların sesini Meclis'e taşımayı ilke edindiklerini ifade ederek, "Halkların, inançların, kimliklerin, emekçilerin, işçilerin kadınların gençlerin çocukların hak arayanların sesini ve sözünü Meclis’e taşımayı, Meclis kürsüsünde dile getirmeyi ilke edindik" dedi. 

 

'MECLİS YASA YAPMA FABRİKASINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’ 

 

Koçyiğit, Parlamentoyu parlamento olmaktan çıkarmaya çalışan bir anlayışın çok uzun süredir Meclis'te hakim olduğunu belirterek, “Parlamentoyu işlevsizleştiren, yasa yapma süreçlerini parlamentodan kaçırıp saraya taşıyan ve gerçekten Meclis'i yasa yapma fabrikasına dönüştüren bir iktidar aklıyla karşı karşıyayız. Bu iktidar aklına karşı her zaman muhalefet ettik, dik durduk ve itirazımızı Meclis  emininde her düzeyde yaptık” diye belirtti.  

 

‘ÇÖZÜM MECLİSİ OLMASINI İSTİYORUZ’ 

 

İktidarın özellikle yandaşlarına, çıkar çevrelerine, sermayeye hizmet eden yasa tekliflerini parlamentoya getirdiğini söyleyerek, “Parlamentoda halkın aleyhine ne kadar yasa varsa patır patır çoğunlukçu gücüne yaslanarak çıkardı. Bu anlamıyla bizler de halkın, emekçilerin, işçilerin ve tüm toplumsal kesimlerin yararına olan yasa çıkması için en kapsamlı yasa tekliflerini hazırladık ve Meclis'e sunduk. Çünkü biz bu meclisin çözüm Meclis'i ve halkın meclisi olmasını istiyoruz. Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü, DEM Parti'nin en temel önceliklerinden biridir. Bu en temel ilkemizdir. Buna karşılık bizi bu başlığa sıkıştırmaya çalışan anlayışa rağmen; halkların ve ötekilerin sözü olmaya, herkesin talebini ve sözünü bu Meclis kürsüsünden dillendirmeye çaba harcadık. Anayasa ve iç tüzüğe göre tanımlanmış olan demokratik muhalefet hakkımızı sonuna kadar kullandık ve bundan sonra da kullanmaya devam edeceğiz. DEM Parti olarak 6 bin 451 soru önergesini, 673 Meclis Araştırma Önergesi ve 250 Kanun Teklifi’ni geçmiş dönemde verdik” ifadelerini kullandı. 

 

MUHALEFETİN SESİ KISILMAK İSTENİYOR 

 

Koçyiğit, iktidarın Meclis’i halka kapattığına işaret ederek, “Geçmiş dönem açısından değerlendirirsek; hayvan hakları savunucularına, sözleşmeli öğretmenlere, direnen sendikacılara, insan hakları savunucularına, yani yolu Meclis'e düşen ve Meclis'te sesini duyurmak isteyen kesimlere kapatılmış bir Meclis gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Tecrit edilmiş bir Meclis gerçeği ile karşıyayız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle beraber denge ve denetleme mekanizmasının ortadan kaldırılması, parlamentonun yürütme üzerindeki denetim yetkisinin kısıtlanmasının gerçeğinin kendisidir. Denetimin olmadığı rejimler otoritere rejimlerdir. Büyük bir yolsuzluk furyası almış başını gidiyor. Bunu Sayıştay raporlarından biliyoruz. Burada gördüğümüz şey, sarayın Meclis üzerindeki vesayetidir” diye konuştu. 

 

AKP'NİN ŞİDDET YANLISI TUTUMU 

 

AKP grubunun şiddet yanlısı bir tutum sergilediğini belirten Koçyiğit, “Muhalefete yönelik saldırgan yaklaşımı ve farklı seslere tahammülsüzlüklerinin törpülenmesi gerekir. O yüzden Meclis Başkanını mermerleri törpülemekten vazgeçmeye ve asıl şiddetin kaynağı olan AKP Grubuna bakmaya ve oraya dönük söz söylemeye davet ediyoruz” dedi. 

 

ÜÇÜNCÜ YOL SİYASETİ

 

Koçyiğit, “DEM Parti olarak, Üçüncü Yol çizgimizi yeni dönemde hem bütün siyasetimizde hem de Meclis'te daha da derinleştirip görünür kılmak istiyoruz. Üçüncü Yol siyaseti, Türkiye’nin demokratik geleceği için çok önemlidir. Yoksulların, ezilenlerin, kadınların, gençlerin, doğanın ve yaşamın hakkını ancak Üçüncü Yol siyaseti savunabilir. Üçüncü Yol siyasetimizde savaşa karşı barışı, faşizme karşı demokrasiyi, baskıya karşı özgürlükleri inşa etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

 

'MÜCADELE' VURGUSU 

 

Türkiye halklarının iki çizgiye mahkum olmadığını vurgulayan Koçyiğit, şunları kaydetti: “Yeni dönemde Meclis'e birçok yasa teklifi gelecek. AKP Grup Başkanı'nın açıklamasına bakılırsa, toplum karşıtı yasaları bir bir Meclis'te geçirmeyi hedefliyorlar. İçinde Soyadı Kanunu'nun olduğu 9. Yargı Paketi, eğitim ve öğretimi bitirecek olan Öğretmenlik Melis Kanunu ve emeklilik alanındaki düzenlemelerle topluma Meclis zemininde saldırmaya devam edecekler. Bunun karşısında duracağız.  Bütçe geliyor. Bütçeye dönük özel ve çok kapsamlı bir hazırlık yaptık. Halkın bütçe hakkını savunacak ve koruyacağız. Bununla beraber bütçe mücadelesini sokağa, toplumsal kesimlerin bağrına taşıyacağız ve toplumla beraber bu savaş yanlısı, rant yanlısı, sermaye yanlısı gelen bütçeye karşı da sonuna kadar mücadele edeceğiz. DEM Parti oldukça Meclis'te hakikatin sesi yankılanmaya devam edecek.”