İSTANBUL - Kadın gazetecilere yönelik 3 aylık hak ihlalleri raporunu açıklayan MKGP, en az 18 kadın gazetecinin mesleklerini icra ettikleri için tutuklu bulunduklarını belirterek, tüm baskılara rağmen toplumu hakikatle buluşturmaktan vazgeçmeyeceklerini aktardı. 

 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), kadın gazetecilere yönelik 3 aylık (Ocak, Şubat, Mart) hak ihlalleri raporunu İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Toplantının yapıldığı salona tutuklu kadın gazetecilerin fotoğrafları ile “Özgür basın susturulamaz”, “Hakikatin izindeyiz” ve “Baş eğmediler, baş eğmedik, baş eğmeyeceğiz” dövizleri asıldı.

 

Kadın gazetecilerin katıldığı toplantıda konuşan MGKP üyesi Saliha Aras, hazırladıkları raporu “Türkiye’nin utanç raporu” olarak nitelendirdi. İktidarın “tek sesli” medya kurduğunu ve böylece hakikatin önüne geçilmeye çalışıldığını söyledi. Aras, “Muhalif medyaya, özgür basın geleneğine saldırmaya çalışıyorlar. Arkadaşlarımız gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Kafalarına silah dayatılarak, tehdit ediliyorlar” ifadelerini kullandı. 

 

BASKI VE GÖZALTILAR VAZGEÇİRMEYECEK 

 

Haziran ve Ekim’de tutuklanan gazetecilerin durumuna dikkat çeken Aras, bu sabah da evine yapılan baskınla Demokratik Modernite dergisi çalışanı gazeteci Sema Korkmaz’ın gözaltına alındığını belirtti. Aras, “Kürt kadın gazeteciler ve Kürt basın geleneğinin ardılları olarak bize yönelen bu baskıları boşa çıkararak, toplumu hakikatle buluşturmaya devam edeceğiz. Baskılarla bize mesaj verilmeye çalışılıyor. Ancak biz bu mesajın da farkındayız. Baskılarınız mücadelemizi daha da büyütüyor. Öfkemizi daha da artıyor” dedi. 

 

TÜRKİYE’NİN BASIN KARNESİ 

 

Daha sonra hazırlanan raporun Kürtçesini Durket Süren, Türkçesini ise Meltem İnci okudu. Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün her geçen gün geriye düştüğünü belirten gazeteci Meltem İnci, bu 3 aylık süreçte de baskı ve saldırıların durmadığına dikkat çekti. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün 2022 yılı verilerine işaret eden İnci,  Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 149'uncu sırada yer aldığına işaret etti. İnci,  “Biz gazeteciler ne yazık ki bunların sadece resmi veriler olduğunu ve gerçeğin çok daha korkunç olduğunun farkındayız. Meslektaşlarımız kadın olmaları, muhalif olmaları veya özellikle Kürt gazeteciler gibi kimliklerinden dolayı çok daha fazla baskıya maruz kalmaktadırlar” ifadelerini kullandı. 

 

Gazetecilerin engellendiğini, hedef gösterilip saldırıya maruz kalarak tutuklandığını hatırlatan Amed’te 16 Haziran 2022 tarihinde 16 gazetecinin tutuklandığını ve 10 ay sonra iddianamelerinin hazırlandığını hatırlattı. Yargı sürecinin işkenceye dönüştürüldüğünü söyleyen İnci, “Kuşkusuz basına yönelik saldırılar cinsiyetçilikten bağımsız düşünülemez. Kadın kazanımları ve haklarına düşman olan iktidar yeni yılın ilk 3 ayında da biz kadınları hedef almış, sahada çalışmamızı zorlaştırmıştır. Gerek teknik malzemelerimize el konulması, gerek hakkımızda yürütülen yargısal süreçle her alanda olduğu gibi basın alanında da kadınlar çembere alınmak istendi” diye belirtti. 

 

OCAK AYI 

 

Ocak ayında en az 14 kadın gazeteci hakkında dava açıldığını ve hakim karşısına çıktığını aktaran İnci, “2 arkadaşımıza soruşturma açılırken, 1 arkadaşımız gözaltına alındı, 2 arkadaşımız ise sahada saldırıya uğradı. Yine 1 arkadaşımız işten çıkarılırken, 2 arkadaşımıza ise toplamda 4 yıl 10 gün hapis cezası verildi” dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 25 Ekim 2022 tarihinde işkenceyle gözaltına alınan ve 29 Ekim'de tutuklanan 9 gazeteci arasında bulunan JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer ile Mezopotamya Ajansı Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirler Berivan Altan ve Ceylan Şahinli’nin tutuldukları Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde çıplak arama işkencesine maruz kaldıklarını dile getirdi. İnce, yine Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan JINNEWS muhabiri Derya Ren’in çıplak aramayı kabul etmediği için darp edilerek, hücreye konulduğunu ve 3 günlük hücre cezası verildiğini söyledi. 

 

ŞUBAT AYI

 

Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde en az 25 gazetecinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan İnci, bölgede haber takibi yapan gazetecilerin bu sırda engellenerek, saldırıya maruz kaldığını belirtti. 10 gazetecinin haber takibi sırasında saldırıya maruz kaldığını kaydeden İnci, Şubat’ta en az 11 gazetecinin hakim karşısına çıktığını kaydederek, ekledi: “Depremin olduğu gün 1 gazeteci tutuklanırken, 2 gazeteci hakkında ise soruşturma açıldı. Yine Şubat ayında 2 gazeteci takip ettikleri eylemlerde gözaltına alınırken, 1 gazeteci depremlerden ders çıkarılmadığı açıklamasında bulunduktan sonra işinden istifa etti.  Bir gazeteci de işinden edildi.” 

 

MART AYI 

 

Mart ayına dair derledikleri verileri paylaşan İnci,  “8 Mart ve Newroz etkinlik ve eylemlerinin olduğu Mart ayında 8 gazeteci hakim karşısına çıkarken, 2 gazeteciye dava açıldı ve 2 gazeteci gözaltına alındı. Yine Mart ayında 1 gazeteciye 41 bin 666 TL para cezası kesildi. 1 arkadaşımız hakkında ise yaptığı deprem haberleri gerekçe gösterilerek ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ iddiasıyla soruşturma açıldı. Bu ayda yaşanan bir diğer hak ihlali ise Sincan Kadın Cezaevi’nde 6 yıldır tutsak bulunan ve cezası bittiği halde tahliye edilmeyen gazeteci arkadaşımız Dilan Oynaş’ın infazının dördüncü kez yakılarak, tahliyesinin 6 ay daha uzatılması oldu” ifadelerini kullandı. 

 

HAKİKAT MÜCADELESİ SÜRECEK

 

Tablonun çok ağır ve karanlık olduğunu belirten İnce, şöyle devam etti: “Tablo böyle olsa da buradan bir kez daha tekrarlamak isteriz ki; doğanın, kadının, halkların, çocukların, işçilerin, emekçilerin kısacası 'öteki' olarak anılan kim varsa onlara yönelik bir saldırı olduğu sürece ve düşünü kurduğumuz güzel günler gelene kadar bedeli her ne olursa olsun hakikat  mücadelemizden vazgeçemeyeceğiz.”

 

Raporda, Türkiye ve Kurdistan’da en az 18 kadın gazetecinin tutuklu olduğu bilgisi yer aldı.