Çözüm çabalarına komployla yanıt

img

HABER MERKEZİ - Uluslararası güçlerin komplosuyla 26 yıl önce Suriye'den çıkarılan Abdullah Öcalan, Kürt sorununun demokratik çözümüne dair çabalarına karşı Avrupa’da "istenmeyen kişi" ilan edilerek, tasfiye edilmek istendi.  

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde mutlak tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük 9 Ekim komplosunun üzerinden 26 yıl geçti. Abdullah Öcalan, ABD'nin başını çektiği küresel güçlerin Şam hükümetine dönük baskısının sonuç vermesi üzerine 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye'den ayrılmak zorunda kaldı. Abdullah Öcalan, Suriye'den ayrıldıktan sonra yönünü Avrupa'ya verdi. 
 
Abdullah Öcalan'ın anlatımlarına göre, Suriye'den çıktıktan sonra önünde iki yol vardı; Dağ ve Avrupa yolları. Abdullah Öcalan, "dağ" yerine Avrupa'ya gitmeyi tercih etti, bunun nedenini ise sonraki süreçte şöyle açıkladı: "Avrupa’daki niyetim Kürt sorununu demokratik bir platforma çekmekti. Avrupa’da geliştireceğim demokratik çözüm siyaseti savaşın sonunu getirebilirdi. Destek olunsaydı, Türkiye’nin de bu tavra gelmesi zor olmayacaktı."
 
Ancak Abdullah Öcalan "çözümü zorlamak" için gittiği Avrupa'da "istenmeyen kişi" ilan edildi. Bu nedenle Suriye'den ayrıldığı tarihte ilk olarak gittiği Atina'da iltica talebi reddedildi ve aynı gün Yunan Dışilişkiler Bakanlığı tarafından hazırlanan özel bir uçakla Moskova'ya götürüldü. Sonrasında ise 130 gün sürecek olan “sürek avı” başladı. Öcalan, 15 Şubat 1999 tarihinde ise, Türkiye'ye getirilerek, İmralı Cezaevi'ne konuldu. 
 
TÜRKİYE'YE VERİLEN ROL 
 
Öcalan, 130 günlük süreci daha sonra kaleme aldığı kitabında şu sözlerle özetledi: “Ben Türkiye’nin değil, uluslararası komplonun mahkumuyum. İlk çivi Moskova’da çakıldı; ihanetin yılan soğukluğunu yaşadım. İkinci çivi Roma’da çakıldı; kapitalizmin ince oyunlarına karşı onurdan vazgeçmedim. Üçüncü çivi Atina’da çakıldı; eşi görülmemiş dostluğa bir ihanet karşısında adeta dilim tutuldu, felç oldum. Dördüncü çivi Nairobi’de çakıldı; idam cezasıyla arandığım Türkiye’ye teslim edildim. ‘Çarmıh (dört çivi) komplosu’ sonucu Marmara Denizi’ndeki İmralı tek kişilik ada hapishanesine konulup, çarmıhta ölme (idam edilme) beklentisi içine alındım. Türkiye’nin komplodaki rolü burada ölümümü bekleme, yani infaz ve gardiyanlık olmaktadır.”
 
15 Şubat sonrası Kürtler ve dostları tüm dünyada büyük protesto eylemlerine başladı. "Güneşimizi Karartamazsınız" eylemlerinde çok sayıda tutsak ve kişi hayatını kaybetti. Kürtler ve dostları, sonraki süreçte 15 Şubat'ı "Roja Reş (Kara Gün)" olarak nitelendirdi. 
 
15 ŞUBAT'A GELİNEN SÜREÇ 
 
Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarıldığı 9 Ekim 1998 tarihinden, İmralı Cezaevi'ne getirildiği 15 Şubat 1999 tarihine kadar ise şu gelişmeler yaşandı:  
 
9 Ekim 1998: Abdullah Öcalan, Suriye’ye ait bir yolcu uçağıyla Atina'da bulunan havaalına hareket etti. Ancak Abdullah Öcalan’ı bizzat davet eden, önceden her şeyin hazırlandığını bildiren ve karşılama sözü veren Yunanistan eski Ulaştırma Bakanı ve PASOK Milletvekili Kostas Baduvas, uçak indikten sonra Öcalan'ı karşılamadı. Baduvas yerine Savvas Kalenteridis ve istihbarat üst düzey yetkilisi Stavrakakis, Abdullah Öcalan’ın karşısına çıktı. Öcalan, sonraki süreçte yaşanılan bu durumu, “Suriye’den çıkarılarak, Yunanistan tuzağına çekilmemde Baduvas şahsında İngiltere’nin rolü olmuştur. Bir İngiliz yetiştirmesi olan Baduvas’ın daveti, ABD-İngiltere-Simitis komplosunun ilk adımı olarak devreye konulmuştur. Bu andan itibaren nereye gidersem gideyim amansız takip ve kontrol, NATO ve ABD tarafından devam edecekti” şeklinde değerlendirdi. Öcalan'ın iltica başvurusu mahkemeye gönderilmedi ve kendisine “Yunanistan’ı derhal terk et" denildi. Abdullah Öcalan, Yunan Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan özel bir uçakla aynı gün Moskova’ya götürüldü.
 
9 Ekim 1998: Rusya’ya giden Abdullah Öcalan, burada Numan Uçar ve Rusya'nın "güvenlik elemanları" tarafından karşılandı. Öcalan, burada önce Liberal Demokrat Parti Başkanı Jirinowski’nin evine ardından bir dağ evine götürüldü. 
 
11 Ekim 1998: Abdullah Öcalan’ın Suriye’den ayrılmasının ardından geçiş noktalarını da içeren istihbarat bilgileri Ankara’ya ulaştırıldı. 11 Ekim 1998’da konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen dönemin Türkiye Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, “Bugün itibariyle Öcalan’ın Rusya’da olduğunu, müttefik bir ülkenin istihbarat örgütünün verdiği bilgiyle öğrenmiş bulunmaktayız” dedi. Bunun üzerine Abdullah Öcalan, Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı olan Duma’ya siyasi sığınma talebinde bulundu.
 
4 Kasım 1998: Duma, 1’e karşı 298 oyla Abdullah Öcalan’ın sığınma talebini kabul etti. Duma’nın bu kararına ilk tepki ABD’den geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin, yaptığı açıklamada kimsenin Abdullah Öcalan’a sığınma hakkı talep etmemesi gerektiğini söyledi. Abdullah Öcalan hakkında verilen Duma kararını tanımayan Rusya Başbakanı Primakov, 9 gün süre vererek, Abdullah Öcalan’ın Rusya’dan ayrılmasını istedi.
 
İTALYA’YA BASKI 
 
12 Kasım 1998: Abdullah Öcalan, İtalya Yeniden Kuruluş Komünist Partisi (PRC) Milletvekili Ramon Mantovani’nin devreye girmesiyle İtalya/Roma’ya geçti. Abdullah Öcalan, İtalya Havalimanı’nda iner inmez tutuklandı. Öcalan, bunun üzerine Roma’da iltica başvurusunda bulundu.
 
Abdullah Öcalan, İtalya’da yaşadığı süreci ise şöyle anlatmıştı: “İtalya hükümeti kendine güvensizdi ve belirleyici olma güçleri yoktu. Adeta bir suçlu muamelesi yapıldı. Parmak izlerimi aldılar, fotoğraflarımı çektiler. Sağlık koşullarımı ileri sürmemle tıbbi müdahalelerin de yapılabildiği bir yere götürdüler. Bu sırada resmi makamlara siyasi iltica talebimi içerin yazılı başvuruda bulundum. Tüm olumsuzluklarına ve zorlanmama rağmen İtalya, diğer ülkelerden (Yunanistan ve Rusya) farklı olarak resmi işlemler yaptı. İltica talebimi hükümet düzeyinde işleme koyan ilk ve son ülkeydi. Böylece kalışım hukuki bir güvenceye dayanıyordu. Ancak İtalya üzerinde ABD’nin başlattığı ve daha sonra Avrupa Birliği Konseyi’nin de dahil edildiği olağanüstü baskılar karşısında siyasi sığınma talebimin kararı sürüncemede bırakıldı.”
 
‘İSTENMEYEN KİŞİ’ İLAN EDİLDİ
 
21 Kasım 1998: ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Abdullah Öcalan’ın hiçbir ülkeye kabul edilmemesi için dönemin NATO Genel Sekreteri Javier Solana ile uzun bir görüşme yaptı.
  
24 Kasım 1998: ABD Başkanı Clinton, iki kez telefonla aradığı İtalya Başkanı D’Alema’ya, “Tarihi bir hatadan kaçının!” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin’in “Öcalan bir an önce Türkiye’ye iade edilmelidir” açıklaması yaparken, İtalya’ya baskılar Avrupa Konseyi düzeyinde de sürdü.
 
Öcalan, buradaki sürece dair de şunları söylemişti: "Baskılar buradakinden (İmralı) bile daha şiddetliydi. Başbakan da yapılanları biliyordu. Sonuç olarak bir teminat verilmesi durumunda ülke sınırları dışına çıkabileceğimi bildirmek zorunda kaldım. Bunun üzerine hükümet Avrupa’da başka bir ülke bulmak için girişimler başlattı. Bu sırada Almanya Federal Hükümeti hakkımda daha evvel aldığı iade zorunluluğu içeren tutuklama kararını ‘Amacı iade olmayan’ bir tutuklama kararına çevirdi. Böylece Almanya’ya iade edilmem ihtimali ortadan kaldırılarak, siyasi hesaplarla alınmış başka hukuk dışılık sergilenmiş oldu. Fransa yapılan görüşmelerde ülkelerine kabul etmeyeceklerini bildirerek, Senegal önerisi yaptı. Bu öneri gayri ciddi bulunarak, Avusturya ve Finlandiya seçenekleri tartışıldı. Finlandiya Dışişleri yetkililerince ‘Almanya kabul ederse’ şartı getirildi. Almanya kabul etmeyince Finlandiya girişimleri sonuçsuz kaldı. Avusturya’da ülkesinin beni kaldıramayacağını bildirdi. İtalya, Almanya ve Fransa başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinin kapıları bana fiilen kapatılmıştı. Avrupa’da ‘İstenmeyen adam’ ilan edilmiştim.”
 
16 Ocak 1999: Abdullah Öcalan İtalya’dan çıkarak Moskova’ya vardı. PKK Lideri Öcalan, bu durumu “İtalya’nın, ‘Öcalan’ı geri alın, size IMF’nin bloke ettiği 1998 yılı yardımının ilk bölümü olan 8 milyar dolarlık krediyi açtıralım’ teklifi, Rusya tarafından kabul edilmişti” diye anlatmıştı. Rusya’ya ikinci kez giden Abdullah Öcalan, bir odaya konulduklarını ve dışarıya dahi çıkarılmadıklarını söyleyerek, bu durumu “Demirden kafes” içine alınma olarak değerlendirmişti. 
 
17 Ocak 1999: Rus güvenlik görevlileri, Abdullah Öcalan’a hükümetin burada kalmasını istemediğini ve bu talimatında Primakov tarafından verildiğini belirtti.
 
18 Ocak 1999: Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksandr Lebedev, Türkiye’ye “Öcalan, yakalanır yakalanmaz sınır dışı edilecek” sözü verdi. Bülent Ecevit ise aynı gün basına yaptığı açıklamayla bu durumu teyit etti. Abdullah Öcalan, bu süreci “çarmıh veya tabutun hazırlanması” olarak değerlendirmişti. 
 
20 Ocak 1999: Öcalan, isteği dışında Tacikistan’ın başkenti Bişkek’te bir köy evine götürüldü. Öcalan, burada 8 gün tecrit altında tutuldu. 
 
BİŞKEK’TEN SONRA MOSKOVA
 
28 Ocak 1999: Abdullah Öcalan, hazırlanan bir uçakla tekrar Moskova’ya götürüldü. Burada Rus özel birlikler tarafından tehdit edilen Abdullah Öcalan, tekrar Şam’a götürülmek istendi. Ancak Abdullah Öcalan bu teklifi reddetti. Durumun tehlikeli hale gelmesinden ötürü Abdullah Öcalan, Amiral Naksakis’e can güvenliğinin tehlikede olduğunu bildirdi.
 
29 Ocak 1999: Emekli General Naksakis’in getirdiği özel uçakla Abdullah Öcalan, Leningard’da yolculuk eden Rus yetkililerin Bükreş’te inme tekliflerinden şüphelenerek, ikinci kez direk Atina’ya indi.
 
30 Ocak 1999: Yunan Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos, “Ülkemize hoş geldiniz. Sizinle görüşmek istiyoruz. Hukuki anlamda gereken işlemler yapılacaktır. Farklı bir yaklaşım olmayacak. Bu açıdan sizin durumunuzu somut olarak tartışmak istiyoruz” mesajını Naksakis üzerinden Abdullah Öcalan’a gönderdi. Görüşmeyi kabul eden Abdullah Öcalan, Pangalos’un yerine yine Stavrakakis ve Kalenteridis ile karşılaştı. 
 
DAVOS’TA PETROL PAZARLIĞI
 
30 Ocak 1999: Davos’ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu toplantısında, Rusya Başbakanı Primakov ile ABD’li petrol şirketleri arasında Abdullah Öcalan’ın durumu masaya yatırıldı. Rusya’da yayınlanan ekonomi gazetesi Kommersant’da, “Apo’ya karşı petrol pazarlığı” konulu haberiyle, Davos anlaşmasıyla Kazak petrollerinin Rusya; Azeri petrollerinin ise Türkiye üzerinden dağıtılacağını yazdı.
 
31 Ocak 1999: Yunanistan’ın girişimleriyle ve hazırlanan uçakla Minsk havaalanında indi. Abdullah Öcalan’ın Minsk Havaalanı’na indiği gün İsviçre’de gizli alınan kararla Avrupa’daki bütün uluslararası havalimanlarının Abdullah Öcalan’ın içinde bulunacağı herhangi bir uçağa iniş izni vermeme konusunda üst düzey bir kararla alarma geçirildi.
 
Aynı gün Minsk Havalimanı’nda Hollanda uçağının gelmemesi nedeniyle Abdullah Öcalan, Yunanistan uçağını terk etmedi. Uçak, 31 Ocak’ı 1 Şubat’a bağlayan sabah saat 04.00 sıralarında tekrar Atina’ya döndü. NATO gücüyle yapılan kontrol nedeniyle yakıt için dahi Abdullah Öcalan’ın içindeki uçağın başka havaalanına inişine izin verilmedi.
 
ANKARA’DA OLAĞANÜSTÜ GÖRÜŞME
 
1 Şubat 1999: Pangalos, Korfu Adası’nda tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’ın Yunanistan’da olduğunu ABD Atina Büyükelçisi Nicholas Burns’ü telefonla arayarak bildirdi. Daha sonrasında Abdullah Öcalan’a Güney Afrika’ya gidileceği ve can güvenliği noktasında garanti verildi. 
 
Abdullah Öcalan, Korfu Adası’nda tutulduğu süreçte uluslararası güçler arasındaki pazarlığa dayanan görüşmeleri şöyle anlatmıştı: “(..) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin, ‘Öcalan’ın uçağı Yunanistan’a inmiş olabilir, ama şu anda orada değil. Yunan hükümeti de diğer hükümetler gibi Öcalan’ın orada kalmasına izin vermemektedir’ sözleriyle işlerin planlandığı gibi gittiğini itiraf etmektedir. Yine Türk basınının bildirdiğine göre, o kritik günde (1 Şubat) Ankara’da Başbakanlık konutunda olağanüstü görüşmeler oluyordu. Konutta Başbakan Bülent Ecevit, aynı zamanda benimle ilgili operasyonel faaliyetlerinde koordinatörü olan Genelkurmay Harekat Başkanı ve Başbakanlık Askeri Danışmanı Korgeneral Yaşar Büyükanıt ile bir araya geliyordu. ABD, Türk ve Yunan yetkililer nereye götürüleceğimi bilirlerken, ben ve refakatçilerim tecrit altında tutulduğumuz Korfu’daki istihbarat merkezinde henüz nereye götürüleceğimizi dahi bilmiyorduk.”
 
2 Şubat 1999: Abdullah Öcalan, Güney Afrika yerine 2 Şubat saat 05.30’da özel bir uçakla Korfu’daki havaalanından yola çıktı. ABD Atina Büyükelçisi Nicholas Burns, Simitis ve Pangalos’tan Kenya’ya götürülmesi istendi. İsviçre’den geldiği belirtilen NATO Gladiosu veya CIA’in ayarladığı kuvvetle muhtemel olan bu gizli uçak, 2 Şubat (1999) günü saat 11.00 sıralarında Nairobi Havaalanı’na indi. Abdullah Öcalan, Kenya Büyükelçisi Kostoulas tarafından karşılandı. Gümrük geçişini de tamamen aynı büyükelçi yaptı.
 
İMRALI CEZAEVİ YENİDEN İNŞA EDİLDİ
 
4 Şubat 1999: Akşam saatlerinde bir CIA üyesi, Türkiye’nin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’la bir konuda görüşme istedi. Atasagun’un evine CIA’nın İstasyon Şefi ve iki kontra-terör uzmanı 3 Amerikalı giderek, Abdullah Öcalan’ın yakalanması için Türk yetkililerine Amerikan Başkanı Clinton’ın emriyle destek ve müşterek operasyon önerisinde bulundu. Türkiye de bu öneriyi kabul etti. Aynı saatlerde Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit, Abdullah Öcalan’ın kaçırılması sonrası gazeteci Sedat Ergin’e yaptığı açıklamada, “4 Şubat’ta bize Öcalan’ın Afrika’dan alınabileceği haberi geldi. Onun üzerine bu mekanizma harekete geçirildi” dedi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, gece yarısı Çankaya Köşkü’nde devlet zirvesini topladı. Yine aynı tarihte İmralı yarı açık cezaevi boşaltılarak, Genelkurmay’a devredildi. Adanın etrafı askeri bölge ilan edilerek, tadilat adı altında özel olarak tek kişinin kalacağı İmralı Cezaevi yeniden inşa edilmeye başlandı.
 
TÜRK UÇAĞI UGANDA’YA İNDİ
 
8 Şubat 1999: Büyükelçi Kostoulas, yardımcısı Yorgos Diakofotakis’i Kenya Dışişleri Başkanlığı Genel Sekreteri Kathourima’nın isteği üzerine gönderdi. Türkiye Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, Der Spiegel dergisine verdiği bir demecinde, Abdullah Öcalan’ın adım adım takip edildiğini söyledi ve “Biz onu yakalayacağız” dedi.
 
10 Şubat 1999: İstanbul’dan kalkan Türk uçağı, yerel saatle 16.00 sularında Uganda’nın Entebbe Havaalanı’na indi. Fransız Dassault imalatı bu uçağın, Türk iş insanı Cavit Çağlar’a ait olduğu ortaya çıktı. 9 kişilik ekip, Kenya’nın kuzey komşusu Uganda’nın başkenti Kampala’ya giderek, beş günlüğüne Entebbe Lake Victoria Oteli’ne yerleştirildi ve Kenya’dan haber beklemeye başladı. 
 
Aynı gün Büyükelçi Kostoulas ve iş insanı Yorgos Panos da Kenya Büyükelçiliği konutuna gelerek, Abdullah Öcalan’ı bir kez daha Seyşeller planı adı altında elçilikten dışarı çıkmaya ikna etmeye çalıştı. 13 Şubat 1999 sabahı Abdullah Öcalan’ın ısrarla elçilik konutundan çıkmama kararlılığı üzerine, zorla dışarı çıkarılma girişimi devreye konuldu.
 
KENYA’DA YASADIŞI KAÇIRILMA
 
15 Şubat 1999: 15 Şubat’ta Kenya sınır dışına çıkmasını talep ederken, Abdullah Öcalan Hollanda’ya gitme koşuluyla binadan ayrıldı. Abdullah Öcalan, 15 Şubat akşamı Nairobi Havaalanı’ndan uluslararası istihbarat örgütlerinin ortak operasyonuyla korsanca kaçırıldı. 16 Şubat günü kameralar karşısına geçen dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiğini açıkladı. 
 
Yarın: Abdullah Öcalan'ın komplo değerlendirmeleri  

Diğer başlıklar

30/09/2024
13:56 Pîran’da askeri operasyon
13:41 Zorla alıkonulan S.T.’nin babası: Ölümle tehdit ediliyoruz
13:04 550 bin üyeli İskoç Sendikalar Birliği: Öcalan özgür olmalı
12:12 İŞKUR'da 'torpil' iddiası
12:01 DBP Kadın Meclisi’nden 'özgürlük' mitingine çağrı
11:49 Ensarioğlu’nun 'dolandırıcı' damadı 1 günde tahliye edildi
11:48 Nesli tükenme tehlikesi olan çizgili sırtlana özel ilgi!
11:04 12 il için sarı kodlu uyarı
11:00 DEM Parti Kadın Meclisi'nden savaş karşıtı deklarasyon
10:59 İsrail saldırısında 3 FHKC yöneticisi yaşamını yitirdi
10:41 Wan havaalanında yangın
10:16 Qers’te bir kadın katledildi
10:08 BUDO seferi iptal edildi
10:00 Zeynep Celaliyan’ın cezaevi görüşleri yasaklandı
09:41 Wan'da 2 öğrenci günlerdir kayıp
09:11 Xwebûn 'Kıyameti koparın' manşetiyle çıktı
09:10 Tüketime karşı dayanışmayı güçlendiren pazar
09:09 Yaşamını özgürlük mücadelesine adadı
09:08 Abdullah Öcalan'ın komploya karşı duruşu
09:06 Suriye'ye saldırı sonrası yabancı tutuklu sayısında yüzde 338 artış
09:00 30 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:41 KNK: Sandığa gidin, çıkarlarınızı koruyanlara oy verin
29/09/2024
22:40 Lübnan’da saldırıların bilançosu ağırlaşıyor
21:44 İsrail Yemen'i savaş uçaklarıyla bombaladı
21:30 Nagihan Akarsel anıldı: Kadınların mücadelesine ışık tuttu
21:10 Amedspor maçı galibiyetle tamamladı
20:59 Binler konserde bir araya geldi: Kültürümüze sahip çıkacağız
20:36 Bafil Talabani: Kirli ve yozlaşmış iktidarı yıkacağız
20:16 Sûrfest Ermeni ve Kürt ezgileriyle başladı
19:50 Kuzey ve Doğu Suriye’de 9 Ekim protestoları
19:24 Wan Barosu’ndan kayıp öğrenci için açıklama
19:04 Hamburg’da ‘Abdullah Öcalan’a Özgürlük Maratonu’
18:52 Apê Musa İzmir'de anıldı
18:18 Hatimoğulları: Adaletsiz düzeni kaldırıncaya kadar mücadelemiz sürecek
18:05 İstanbul’da halk buluşması: Öcalan’ın özgürlüğünü sağlayacağız
18:00 Hayvan hakkı savunucuları yasaya karşı tutum belgesi açıkladı
17:43 Semsûr’da bir kadın katledildi
17:07 DEM Parti Avrupa Konseyi’nde temaslarda bulunacak
16:52 MED-DER’e dayanışma ziyareti
16:48 TJA’dan özel savaş politikalarına tepki
16:41 Lübnan tarihinin en büyük göç dalgasıyla karşı karşıya
16:00 Kayıp Kabaiş’in ailesinden yurt görevlileri hakkında suç duyurusu
15:59 Parti binasına saldıran 2 kişi gözaltına alındı, 1’i aranıyor
15:47 Beştaş: 13 Ekim’de tecride karşı ses yükselteceğiz
15:09 ABD'den Suriye'ye iki hava saldırısı
14:42 Agirî-Gîyadîn yol ayrımında kaza: 1 ölü
14:28 Hatimoğulları Şahintepe’de: Konut hakkını sermayeye devretmek istiyorlar
14:06 'Özgürlüğe ses ver' eylemi: Demokrasi isteyenler için ayna İmralı’dır
13:53 İsrail ordusu: Hizbullah yetkilisi Nebil Kavuk'u öldürdük
13:26 Çocuğa yönelik tecavüz soruşturmasına gizlilik ve yayın yasağı
13:25 Yurt kaybolan öğrencinin ailesini 2'nci gün bilgilendirdi
12:56 Amed’de 6’ncı ‘Takas Pazarı’ kuruldu
12:52 Eskar’da yasak sonrası askeri operasyon: Ormanlık alan bombalanıyor
12:15 Demokratik Özerk Yönetim Lübnan’dan yaşanan göç için kriz masası kurdu
12:07 İdam cezasını protesto eden tutsağa görüş yasağı
11:53 22 bin 215 Lübnanlı Suriye’ye geçti
11:24 Pasûr’da bir mahalle ve üç mezranın olduğu bölge yasaklandı
11:16 Bakırhan’dan ekokırımcı iktidara karşı örgütlenme çağrısı
11:14 New York Times İsrail’in Hizbullah’a karşı kurduğu istihbarat ağını yazdı
10:35 Cemaat yurdundaki taciz ve tecavüz davasında dosyalar birleştirildi
09:46 ABD’de Helene Kasırgası: 63 kişi yaşamını yitirdi
09:34 Licêliler maden istemiyor: Toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz
09:10 Peköz: Ortadoğu'daki gerilim ABD'nin politikalarıyla uyumlu görünmüyor
09:06 Besiciler satsa da beslese de zararda
09:05 Adana'da bir 'irade gaspı' davası daha
09:04 Çözüm çabalarına komployla yanıt
09:01 29 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:59 Nagihan Akersel için çağrı: Cinayetin azmettiricileri yargılansın
08:57 Jin dergi ‘Organize suç ortaklığı: Erkek-yargı-devlet’ başlığıyla çıktı
08:44 Marmara ve Kuzey Ege için yağış uyarısı
28/09/2024
23:59 Dîlok'ta kaza: 1'i ağır 10 yaralı
23:08 DEM Parti’nin Sultangazi ilçe binasına saldırı protesto edildi
22:54 Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Kabaiş’ten haber alınamıyor
22:22 Qamişlo’da bir araca SİHA saldırısı
22:01 İsviçre’de göçmen karşıtı yasa protesto edildi
21:42 Kayıp yurttaş sınırda öldürülmüş halde bulundu
21:37 Aslan: Devletçi çözüm modeline karşı halkı temel alan demokratik yolu öneriyoruz
21:13 Tuncel: Halkla ittifak kurulmalı
20:56 ‘Halkların özgürlüğü Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüyle mümkündür’
19:43 İran, Nasrallah için 5 gün yas ilan etti
19:36 Yemen’den İsrail’e füze atıldı
19:28 TJA: 13 Ekim’de tecride karşı coşkumuzla alanda olalım
19:17 Hatimoğulları: Sistem karşıtı güçlenebileceğimiz bir dönemdeyiz
19:06 İstanbul’da ‘Özgürlük Mitingi’ne katılım çağrısı
18:36 DEM Partili Demir’in tutuklanması protesto edildi
18:19 İran sınırında haber takibi yapan gazetecilerin ekipmanlarına el konuldu
17:25 İstanbul’da kadın şöleni: İsyanımızla var olacağız
16:53 Ceylan Önkol katledilişinin 15’inci yılında mezarı başında anıldı
16:04 Licê'de maden protestosu: Geçit vermeyeceğiz
15:34 Erdoğan'dan erken seçim açıklaması
14:43 Hizbullah, Nasrallah'ın öldürüldüğünü doğruladı
14:40 Roboski Katliamı 153'üncü ayında: Unutturmayacağız
14:37 Hasta tutsaklar Oduncu ve Özbek için 'acil tahliye' çağrısı
14:08 YNK şubesine saldırı
13:59 Tutsaklarla görüşen Aydeniz: Tarafsız sağlık raporları verilmeli
13:42 Kayıp yakınları: Geçmişle yüzleşme sağlanmalı
13:41 Cizîr'de 'üreten kadın' fuarı
13:05 Cumartesi Anneleri katledilen Baskın için 'adalet' istedi
12:58 Sultangazi'de DEM Parti binasına silahlı saldırı
12:14 Fernas Madencilik işçilerine sanatçılardan destek
11:11 İsrail'den 'Nasrallah'ı öldürdük' iddiası
10:45 KASED'den 'Kadın Surfest Festivali'
10:05 İzmir'de şüpheli kadın ölümü
09:25 Serbest bırakılan MED-DER çalışanları: Dil mücadelemiz sürecek
09:16 Evden sedyeyle çıkarılan Yıldız'a 'cezaevinde kalabilir' raporu
09:12 Dr. Berwarî: Kürt kazanımlarını 'yok etme' planı devrede
09:11 Psikolog Tekinalp: Narin'i öldüren bir kişi değil, anlayış
09:11 Kürt sanatçı ve yazarların resimleri duvarlara nakşedildi
09:08 Parayı veren keçi katledebilecek: Ekosistemi yok eder
09:07 'Özgürlük' mitingi çağrısı: Çözümün adresi İmralı'dır
09:06 Polis şiddeti yerine eylemciye dava
09:05 9 Ekim'e giden süreç
09:03 Çiçek: İttifakın hedefi faşist iktidarı yıkmak ve geleceği kurtarmak olmalı
09:00 28 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:06 Cem Garipoğlu'nun mezarı 3 Ekim'de açılacak
07:50 Ormanların turizm amaçlı kullanılmasının önü açıldı
27/09/2024
23:47 Mersin'de iş cinayeti
23:40 ABD'de Helene Kasırgası: 30 ölü
22:24 Kürtçe'ye baskılar şarkılarla protesto edildi
22:14 Kız çocuğuna istismar suçundan 16 gözaltı
21:25 İzmir'de 3 kişi tutuklandı
21:03 Rıfat Ronî’nin tutuklanmasına tepki: Çalışmalarını sürdüreceğiz
20:33 MED-DER eski Eşbaşkanı Rıfat Ronî tutuklandı
20:18 İsrail: Hizbullah'ın komuta merkezini vurduk
20:05 MED-DER'de ‘Jin û ziman’ atölyesi
18:46 Uçar: İmralı’da sadece tecrit değil büyük bir direniş de var
18:28 İstanbul'da 1 kişi tutuklandı
18:18 Dil kurumlarına operasyon: 2 kişiye tutuklama talebi
18:11 Bazîd'te ölü bulunan çobanın ateşli silahla vurulduğu belirlendi
17:28 Havası en kirli il hangisi?
17:15 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde mobbing
17:06 İnsan kaçakçılığı yapan askerlerin duruşması görüldü
16:53 Dil kurumlarına yönelik operasyonda 7 kişi serbest bırakıldı
15:59 'Güvenliğini' sağlamak için görevlendirilen polisin tacizine uğradı
15:45 Kadın katliamı protestosu davasında beraat kararı
15:36 'Serhat Bölgesi’ndeki cezaevlerinde tecrit en üst seviyede'
14:57 Hasret Tutal davası karar için ertelendi
14:54 Öğretmenden çocuğa taciz iddiası
14:45 Karadeniz ormanlarına taş ocakları açılıyor
14:42 Darp ve taciz edilen kadından destek çağrısı
14:31 Wan'da Kürtçeye yönelik saldırılar protesto edildi
14:13 GABB'da kayyımların taşınmaz devri kararını iptal etti
14:03 Alpargün Apartmanı davasında ağır cezalar
14:00 İhlal mektubuna 'olumsuz gündem oluşturuyor' gerekçesiyle el konuldu
13:25 Belediye güvenliğinden öğretmenlere darp, gazeteciye ölüm tehdidi
13:22 Gediz Nehri'nden numune alındı
13:17 Amed’de uluslararası 'tarih' sempozyumu: Kültürel değerler korunmalı
12:46 Barolardan Kürtçe eğitmenlerin gözaltına alınmasına tepki: Hukuksuzdur
12:45 Eğitim Sen mülakat usulsüzlüklerini paylaştı
12:09 Belediyeye verilmeyen asfalt malzemesi çöpe döküldü!