İZMİR - HDK İzmir Meclisi, düzenlediği basın açıklamasıyla birlikte “Barış için 1 milyon imza” kampanyasının kentteki çalışmalarını başlattı. 

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Meclisi, “Barış için 1 milyon imza” kampanyası kapsamında Yeşil Sol Parti İl Binası’nda basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili İbrahim Akın ve bileşen kurumların temsilcileri katıldı. Yapılan açıklama ile birlikte kampanyanın kentte başlangıcı verildi. 

 

Açıklamada konuşan DEM Parti Milletvekili İbrahim Akın, “barış” görüşmelerinin iktidarın inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini belirterek, “Barış meselesinin sahiplenmesi çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu meselenin Türkiye'nin kamusal bir siyasal görevi olduğunu düşünüyoruz, muhasebenin hiçbir siyasi partinin çıkarlarına bırakılmayacak kadar tarihsel ve değerli bir süreç olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin her tarafında halkımızla buluşmaya, bu meseleyi anlatmaya, barıştan yana toplumsal duyarlığı yükseltmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

‘BARIŞ, KÜRDÜN DE TÜRKÜN DE ORTAK DÜŞÜDÜR’

 

Meclis adına açıklamayı yapan HDK Yürütme Kurulu Üyesi Ayşe Özdamar ise halkın büyük bir çoğunluğunun savaşın son bulması ve barış ortamının aydınlığından heyecan duyduğunu vurguladı. Ayşe Özdamar, "Savaş ortamından beslenen ve adeta kan davası güder gibi ilkel bir refleksle barışa karşı tavırlar geliştiren ırkçı yaklaşımları üzülerek izliyoruz. Muhalif olmalarına rağmen bugüne kadar iktidarın savaş politikalarına hiçbir eleştiri getirmeyen bu çevreler ne yazık ki şimdi barışı ‘Cumhuriyetin Bekası’ için bir tehditmiş gibi algılatma peşindeler. Çatışma ortamından beslenen, şehitler ve gaziler üzerinden hamasetle sürdürülen bu ırkçı yaklaşımların gerçeklerle hiçbir bağı yoktur. Evladını kaybeden hangi ananın gözyaşı diğerinden daha az değerlidir? Hangi evlada ana babasının şiddete uğraması veya öldürülmesine tanıklık etme zulmü reva görülebilir" diye belirtti. 

 

'İNTİKAM DEĞİL BARIŞ'

 

Anaların intikam değil, barışın sağlanmasını isteyeceğini söyleyen Ayşe Özdamar, "Demokrasiyle taçlandırılmış bir barış ve onun sağlayacağı refah ve huzur, Kürdün de Türkün de ortak düşüdür.  Bizler bu düşü elle tutulur bir talep olarak topluma mal etmek için kollarımızı sıvıyor ve barıştan yana herkesle kucaklaşmak için sonuna kadar açıyoruz” diye konuştu.