HABER MERKEZİ - Gezi davasına dair Adalet Bakanı Tunç’un açıklamalarına tepki gösteren Tayfun Kahraman’ın eşi, “Dava süreci gerçekten adilse, AYM neden başvurumuzu bekletiyor” diye sordu.
Gezi davasından ceza verilerek onanan Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Kahraman, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un Gezi eylemlerini “kalkışma” olarak tanımlayıp Yargıtay’ın onadığı cezalara işaret etmesine tepki gösterdi.
Meriç Kahraman'ın sanal medya paylaşımı şu şekilde:
"Dün Habertürk kanalında Mehmet Akif Ersoy’un konuğu olarak yaptığı açıklamalara istinaden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a;
Gezi Davası ile ilgili 7 Şubat 2025 tarihli açıklamalarınız gerçeği yansıtmıyor. Vicdana ve adalete ise aykırı.
Eşim ve meslektaşım Dr. Tayfun Kahraman özelinde konuşacağım.
Gezi'yi bir kalkışma diye yaftalayıp ‘Organize edenlerin cezaları verildi, Yargıtay da onadı’ diyerek oldubittiye getirme çabanızı bir hukukçuya yakıştıramıyorum. Hatırlatayım:
1- Gezi’den 6 yıl sonra açılan bu davada 2020 yılında ‘suç teşkil eden eylem ve bunlara dair somut delil olmadığı gerekçesi’ ile 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘oy birliğiyle’ beraat kararı verildi.
2- Beraat kararı veren hakimler sürüldü, HSK haklarında işlem başlattı.
3- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Dairesi bu dosyada ‘cebir ve şiddet ile hükümeti devirmeye teşebbüs suçuna’ dair delil yoksa belki Çarşı Davası’nda vardır diyerek beraat kararını bozdu ve iki davayı birleştirerek yeniden yargılama başlattı. Böylece Gezi Davası da 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı.
4- Gezi Davası şiddet ve cebir unsuru bulunması için birleştirildiği Çarşı Davası’ndan 5 duruşma sonrasında tekrar ayrıldı ve 25 Nisan 2022’de bu dosyaya tek bir satır yeni bilgi / belge eklenmeden, tek bir satır hukuki gerekçe / somut delil sunulmadan ve ‘oy çokluğuyla’ en ağır cezalar yağdırıldı.
5- Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Eylül 2023’te Gezi Davası’nı ‘hiçbir gerekçe ve delil sunmaksızın’ bazı sanıklar için bozdu, bazıları için ise onadı.
6- Şiddet ve cebir ile hiçbir ilişkisi olmayan Gezi Davası sanıklarına en ağır cezaları oy çokluğuyla, gerekçesiz delilsiz yağdıran 13. ACM hakimleri önceki beraat kararının bozulmasına gerekçe edilen Çarşı Davası’nda oy birliği ile beraat kararı verdi.
“Adalet Bakanı” Yılmaz Tunç;
1- Şubat 2020 tarihli 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Oy Birliği ile verdiği Beraat Kararı’nı okudunuz mu?
2- Ocak 2021 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Dairesi’nin Beraati Bozma Kararı’nı okudunuz mu?
3- Nisan 2022 tarihli 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Oy Çokluğu ile verdiği tutuklama kararını okudunuz mu?
4- Eylül 2023 tarihli Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Gezi Davası sanıklarından 5 kişiye Onama 3 kişiye Bozma kararını okudunuz mu?
5- Aralık 2024 tarihli 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Çarşı Davası’nda verdiği Beraat kararını okudunuz mu?
Ben hepsini okudum.
Tüm süreçleri yaşadım.
Vicdanıyla karar veren hakimlerin sürüldüğü, istenilen kararlar çıkana kadar süren, lehimize delillerin dinlenmediği, aleyhimize delillerin sunulmadığı, somut suçumuzun anlatılmadığı kararlar ile hayatımızın karartılmasını, kızım Vera ile birlikte gün be gün yaşadım.
Tüm bunlara rağmen bu dava sürecinin gerçekten adil, hakkaniyetli yürüdüğünü iddia edebilir misiniz?
Madem öyle, AYM neden başvurumuzu bekletiyor?
Bu sorularıma cevabınız var mı?"