AMED - Özerk Yönetim’de kanunlarla hakları güvenceye alınan çocuklar, komünlerde yer alarak geleceklerine dair söz kuruyorlar. Stêrk Çocuk Haklarını Koruma ve İzleme Derneği Yöneticisi Jûlîa Xelo, “Şuan yaptığımız çalışmalar aydınlık, garantili bir gelecek için bir temel” dedi.
Merkezi bir gücün olmadığı Kuzey ve Doğu Suriye’de, farklı din ve etnik kökene sahip halklar yaşam alanlarını inşa ediyor, kendi yetiştirdikleri ürünlerle ekonomilerini sağlıyor, birbirlerine kültür ve dillerini öğretiyorlar. Tüm dünyaya “Başka bir dünyanın mümkün olduğunu” görünür kılan sistemin önemsediği kesimlerin başında ise çocuklar geliyor. Kapitalist sistemin sömürü çarkında yok edilen çocuğun üstün yararını önceleyen Özerk Yönetim, toplumsal adaletin sağlanması için öncelikli olarak “çocuk haklarını” güvenceye alan birçok çalışmaya imza attı.
Çocuk Koruma Ofisi kurulan sistemde, evlilik, velayet, boşanma gibi medeni hakları düzenleyen, çok eşlilik, çocuk yaşta zorla evlendirme gibi sorunları suç kapsamına alan “Aile Kanunu” ile çocukların hakları da yeniden düzenlendi. Özerk Yönetim bölgelerinde yaşayan çocukları korumayı esas alan "Çocuk Koruma Kanunu" 30 Haziran 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. 7 bölüm ve 85 maddeden oluşan kanunla birlikte çocukların silahaltına alınması ve “işçi” olarak çalıştırılması yasaklandı. Çocuklara yönelik cinsel saldırılar suç kapsamına alındı. Oluşturulan Çocuk Komünleri ile kendilerini ve haklarını nasıl koruyacakları ve savunacakları bilinci aşılanıyor.
SAVAŞ TRAVMASINA KARŞI DESTEK
Rojava Özgür Kadın Vakfı (WAJR) tarafından DAİŞ’in saldırıları sırasında ailelerini yitiren çocuklar için “Keskesor a Alan” adıyla bir proje geliştirildi. Avrupa’da bulunan dernek, kurum, sivil toplum kuruluşlarının ve şahsiyetlerin de destek verdiği proje kapsamında 150 kişilik bir yetimhanenin yanı sıra çocukların eğitimi için bir de akademi kuruldu. Proje ile ailelerini yitiren çocuklarda oluşabilecek psikolojik travma üzerine çalışmalar yürütülerek, destek verildi.
TEKÇİLİK YASAK
Toplumsal Sözleşme’de alınan kararlarla çocuklar için eğitim programları düzenlendi. Kürtçe, Arapça ve Süryanice’nin resmi ve anadil olarak benimsendiği Sözleşme’de "Eğitim ve sağlık alanlarında tekçilik yasaktır" maddesi yer aldı.
Özellikle Türkiye ve bağlı paramiliter yapıların devam eden saldırıları, çocukları yaşamdan koparırken, birçok savaş ve insanlık suçuna neden oluyor. Kuzey ve Doğu Suriye Stêrk Çocuk Haklarını Koruma ve İzleme Derneği Yöneticisi Jûlîa Xelo, Özerk Yönetim’de çocukların konumunu Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
ÇOCUKLAR KANUNLARLA KORUNUYOR
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşta en çok çocukların etkilendiğini belirten Jûlîa Xelo, bu yüzden çocukları koruyan yeni bir sisteme ihtiyaç olduğunu söyledi. Özerk Yönetim’in bu nedenle birçok yapı oluşturup, projeler geliştirdiğini dile getiren Jûlîa Xelo, “Savaştan etkilenen, kimsesiz, ailesini savaşta kaybeden çocuklar için projeler geliştirildi. Oluşturulan kurumlardan biri de Sterk Derneği. Dernek, Kuzey ve Doğu Suriye’nin bir çok yerinde faaliyet gösteriyor. Bu sistem, geleceğimiz olan çocukların aydın ve güçlü olmaları için çalışıyor” dedi. Psikolojik ve fiziki şiddete maruz kalmış, toprağından göç ettirilmiş, uyuşturucu madde kullanmaya sevk edilmiş, taciz ve tecavüze uğramış çocuklara destek verildiğini kaydeden Jûlîa Xelo, “Proje ve programları çocuklarla birlikte geliştiriyoruz. Birlikte adım atıyoruz ki zorluklardan koruyabilelim” diye belirtti. 20’ye yakın sivil ile Özerk Yönetim’e bağlı kurumun; çocukları taciz, tecavüz, aile içi şiddet ve küçük yaşta evlendirmelere karşı çıkartılan kanunlarla koruduğunun altını çizen Jûlîa Xelo, “Bu kanunlar çocukların hakları savunulsun diye bu topraklarda oluşturuldu. Kurumlar, iyi bir gelecek için kuruldu” ifadelerini kullandı.
ÇOCUK KOMİNLERİ VE AMACI
Özerk Yönetim’de çocuk komünlerinin de oluşturulduğunu aktaran Jûlîa Xelo, şunları belirtti: “Ev ev dolaşıp, ailelerle tartışma yürütüyoruz, çalışmalarımızı anlatıyoruz. Ailelere komünleri oluşturmak istediğimizi söyleyip, bu komünlerle çocukları bir araya getirmeyi amaçlıyoruz. Çocuklar bu kominler yoluyla, kendini nasıl koruyacağını, savunacağını; haklarını ve görevlerini nasıl koruyacağını öğreniyor. Diğer yandan önce ailelere eğitim veriyoruz. Çocukların içinden geçtiği aşamaların ne olduğunu ailelere iyi anlatmamız gerekiyor. Çocukluk, ergenlik, büyüklük süreçleri var. Her süreçte onları kazanmak için, dışarıdan gelen kötülüklerden korumak için nasıl yaklaşacaklarını ailelerle tartışıyoruz. Çocuklara, kültürel, ahlaki toplumu tanıma, saygı gösterme, müzik, dans, spor, tiyatro, konularında eğitimler veriyoruz. Çok geniş çalışmalarımız var.”
SAVAŞTA KİMSESİZ KALAN ÇOCUKLAR
Özerk Yönetim’in savaştan etkilenen çocukları sahiplendiğini belirten Jûlîa Xelo, Kadın Meclisi’nin çocukların yaşam hakkını koruduğunu söyledi. Kimsesiz kalan çocuklar için evler oluşturulduğunu dile getiren Jûlîa Xelo, “Savaşta anne ve babasını kaybeden çocuklardan, akrabası olanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Olmayanları bu evlere alıyoruz. Bununla Kadın Meclisi ilgileniyor. Ayrıca Özgür Kadın Vakfı, Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) gibi bu alanla ilgilenen çok sayıda kurum var. Savaştan dolayı ortaya çıkan her türlü boşluğu, bu kurumlar aracılığıyla doldurmaya çalışıyoruz” dedi.
PSİKOLOJİK DESTEK
Savaştan psikolojik olarak etkilenen çocuklara dönük de çalışmalarının olduğunu kaydeden Jûlîa Xelo, şöyle devam etti: “Çocuklarla konuşup, tartışıyoruz. Onları anlamaya çalışıyoruz. Onlarla ters düşmeden iletişime geçiyoruz. Arkadaşlık kurduğunuz noktada çocuklar rahatlıyor. Yavaş yavaş konuşuyor, kendi kendine yaşadıklarını anlatıyor ve onların anlattıklarına göre bir yol izliyoruz. Ailelerinden kopan çocuklar, karanlıkta kalan, korkan çocuklar, DAİŞ saldırılarında aileleri gözü önünde ölen çocuklarda fobi oluşmuştu. Sakallı birilerini gördükleri zaman hala korkuyorlardı. Bize alışana kadar mümkün olduğunca bu çocukları sakallı birileriyle karşılaştırmamaya çalıştık. Çocukların psikolojisi konusunda çok zorluk yaşıyoruz. Doğrusu ağır bir travma yaşanıyor.
Özerk Yönetim’de çocukların yeri çok önemli. Bugün kurumların dışında herkes, çocukların üzerinde duruyor ve onları zorluklardan kurtarmaya çalışıyor. Şuan yürüttüğümüz çalışmalar, gelecek için bir temel oluşturuyor. Bundan sonraki süreçte farklı projeler olacak. Hasta, psikolojik sorunları olan çocukların topluma karışabilmeleri için daha geniş projeler yapacağız. Onun dışında eğitimler yapacağız. Tarihleri nedir, gelecekleri nedir… Onun dışında sanat, spor eğitimleri de vereceğiz. Çocuklara garanti bir gelecek sunacağız. O yüzden şimdi yaptığımız çalışmalar, aydınlık bir gelecek için bir temel.”
YARIN: ‘Sığınma evi’ değil özgür yaşam alanı: Jinwar Köyü
MA / Rukiye Payiz Adıgüzel