HABER MERKEZİ - Bursaspor’un bir grup taraftarının Kürt kadın siyasetçi Leyla Zana’yı hedef alan cinsiyetçi küfürlü tezahürattana tepki yağdı. Yapılan paylaşımlarda, Futbol Federasyonu ve Adalet Bakanlığı göreve çağrıldı.
Bursaspor’un bir grup taraftarı dün Somaspor'la oynadıkları maçta Kürt kadın siyasetçi Leyla Zana’yı hedef alan cinsiyetçi küfürlü tezahüratta bulundu. Bursaspor taraftarının nefret dili tartışmaları yeniden alevlenirken, hukukçular Futbol Federasyonu'nu ve Adalet Bakanlığı'nı göreve çağırdı.
Olayın ardından çok sayıda kişi, Leyla Zana’ya yönelik cinsiyetçi ve küfürlü tezahüratları kınadı. Sanal medyadaki paylaşımlarda, tribünlerde nefret dili kullanılmasının kabul edilemez olduğu vurgulanırken, yetkililer ve Türkiye Futbol Federasyonu göreve çağrıldı. Bazı hukukçular ise söz konusu tezahüratların “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek savcıları harekete geçmeye davet etti. Türk Ceza Kanunu ve TFF talimatlarında halkı kin ve nefrete teşvik suç olarak tanımlanırken, olayla ilgili herhangi bir yaptırım uygulanmaması da eleştiri konusu oldu.
TEPKİ YÜKSELDİ
Sanal medyada "#LeylaZanaOnurumuzdur" etiketiyle tepkiler yağdı. TBMM Başkan Vekili ve DEM Parti Wan Milletvekili Pervin Buldan, konuya ilişkin açıklama yaparak, “Küfürle, hakaretle ne futbol savunulur ne de değerler. Leyla Zana’ya yönelik bu dili reddediyoruz. Spor, düşmanlık değil saygı üretmelidir. İnsan onuru her şeyden önce gelir” dedi.
DEM Parti Milletvekili Serhat Eren, "Dün 2. Lig’de oynanan Somaspor–Bursaspor maçının 85. dakikasında tribünlerden Leyla Zana’ya yönelik edilen küfürler, yıllardır cezasız bırakılan Kürt karşıtı nefretin tribünlere yansımış halidir. Leyla Zana, hayatını bir halkın özgürlük mücadelesine adamış, bu uğurda en ağır bedelleri ödemiş bir kadındır ve Kürt halkının onurudur. Stadyumlarda Leyla Zana’ya edilen küfürler, doğrudan Kürt halkına yöneltilmiş açık bir nefret suçudur. Buradan açıkça soruyoruz: Bu nefrete göz yuman TFF, hangi gerekçeyle disiplin hükümlerini işletmemektedir? İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, bu açık kin ve nefret söylemi karşısında neden sessizdir? Türk Ceza Kanunu Kürtlere yönelen küfür ve aşağılamayı suç saymıyor mu" ifadelerini kullandı.
Amedspor Başkanı Nahit Eren ise şunları söyledi: "Somaspor–Bursaspor karşılaşmasında Kürt siyasetinin ve toplumunun önemli bir değeri olan sevgili Leyla Zana’ya yönelik küfürlerin hangi saikle yapıldığının farkındayız. Nefret ve ayrımcı dil, son zamanlarda yeniden stadlara bilinçli şekilde taşınmaktadır. Yaşananları ülke gündemimden bağımsız düşünmemek gerekir. Bu tehlikeye daha öncede dikkat çektiğimiz halde hiç bir engelleyici tutum maalesef alınmadı. Yetkilileri bir kez daha bu tehlikeya karşı uyarıyor ve gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz. Birlikte yaşam kültürünü hedefleyen bu çirkin saldırıyı gerçekleştirenleri kınıyorum."
Halkların Demokratik Kongresi Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, "Leyla Zana’ya edilen küfürler bugüne kadar kadınlara, Kürtlere karşı işlenen suçlarda uygulanan cezasızlık politikalarının sonucudur. Kadınlara ve Kürtlere küfür edilen bir stadyumda asıl suç, susan yöneticilerdedir. TFF ve Bursaspor yönetimi görevini yapmıyor. TFF ve Bursaspor yönetimini göreve davet ediyoruz. Irkçılığa ve nefret suçuna göz yumanlar da suçu işleyenler kadar sorumludur. Spor sahaları nefretin, ırkçılığın değil, ortak yaşamın alanı olmalıdır" diye belirtti.
Amed Barosu, şu açıklamayı yaptı: "Bileşeni olduğumuz Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformundan, Bursaspor – Somaspor karşılaşması sırasında tribünlerde açılan “Beyaz Toros” pankartları ile Sayın Leyla Zana’ya yönelik sloganlara ilişkin açıklama: Nefretle değil... barışla yaşayacağız. Leyla Zana yalnız değildir."
Yerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, "Leyla Zana milyonların gönlünde taht kuran barış, demokrasi ve özgürlük savunucusudur. Bizler Leyla Zana’yla, mücadelesiyle, duruşuyla gurur duyuyoruz. Irkçılara inat barışa, demokrasiye, birlikte özgür yaşama daha da yüksek bir gururla sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.
Eğitim Sen Amed, "Barışı, çözümü, halkların bir arada özgünlüklerini koruyarak bütünlüğünü konuştuğumuz ve bunun yöntem arayışları içerisinde olduğumuz bir dönemde spor da buna hizmet eden bir yerde durmalı. Leyla Zana’ya ve şahsında Kürt halkının ve kadınların özgürleşme, demokrasi, barış mücadelesine yöneltilen bu ırkçı dili kabul etmiyoruz. Yetkililer derhal bu ırkçı ve cinsiyetçi söylemlerle ilgili işlem başlatmalıdır. Leyla Zana ve özgürleşme mücadelesi yürüten bütün kadınlar onurumuzdur" açıklaması yaptı.
İHD Genel Merkezi, "Bursaspor-Somaspor karşılaşması sırasında tribünlerde açılan “Beyaz Toros” pankartları ile Kürt siyasetçi Sayın Leyla Zana’ya yönelik küfür ve ırkçı saikle yapılan hakaretler kabul edilemez. Sloganı atanları kınıyoruz. Tribünlerdeki tezahüratların Sayın Zana şahsında Kürt ve kadın kimliğine yöneliktir. İHD olarak Sayın Leyla Zana’nın yanında olduğumuzu belirtiyor, yetkilileri tribünlerdeki küfür ve hakaretlerin etkili bir biçimde soruşturulmaya çağırıyoruz.#LeylaZana" dedi.
